Yola çıktıklarında yüzlerce kişiydiler... Atalarının fethederek yurt edindikleri topraklardan vuruşa vuruşa çekiliyorlardı... Ne Kazak'tan ne Tiis'ten, ne de Gence 'den hiçbir takviye gelmedi. Ermenistan topraklarında ilerleyerek Aras Nehri'ne doğru gece boyu yol aldılar. Ağır kayıp verdirdikleri Ruslar da onları adım adım takip ediyordu. Sonunda Nahcivan topraklarında sabahın ilk ışıkları ile Sederek üzerinden Aras nehrine ulaşmışlardı. Nehri geçip Türkiye'ye vardıklarında sadece 87 kişi kalmıştı... Artık, Türkiye Cumhuriyeti topraklarındalardı... İlk karşılaştıkları, Bölgede sevilip sayılan Beylerden Torunlar Aşireti Lideri Kerem Bey'di, adamlarına emirler verdi. Ateşler yakılıp kazanlar kaynadı. Iğdır Garnizon Komutanı, Kaymakam, Belediye Reisi, Iğdır'ın kurtuluşunda Kerem Bey'in silah arkadaşlığını yapan Ali Ekber Tufan Bey, Ali Mirza Yiğit Bey, Ali Rıza Ataman Bey ve Bölge İstihbarat Şefi Hüsnü Bingöl Bey de davet edildi... Ekim Devrimi ile 1. Dünya Savaşı'ndan çekilen Rusların kışkırttıkları Ermeniler bölgede terör estirip katliamlara giriştiler. Ali Tufan Bey, Kerem Bey, Nesir Bey, Ali Mirza Bey, Tuzluca'dan Şamil Bey ve Kağızman'dan Ali Rıza Bey'in grupları ile Iğdır ve çevresinde kurulan milis güçleri, halkla birleşerek Ermenileri bu topraklardan söküp attılar. Devlet tarafından Alkazaklar'a bugün Iğdır'ın en kıymetli arazilerinden yüzlerce dekar teklif edilmesine rağmen onlar bir gün Kaasya'ya dönecekleri ümidiyle bunu kabul etmediler, mütevazı evlerde kirayla oturmayı tercih ettiler. İşte bu ülkü peşindeki Terekemeler bugün Amasya'da, Bandırma'da, Tokat'ta, Sivas'ta, Malatya'da, Erzincan'da, Kars'ta, Ardahan'da, Iğdır'da, Ağrı'da, Muş'ta, Bulanık'ta, hatta Almanya'da... nice memleket şehirlerinde varlığını sürdürmeye devam etmektedirler... Son Terekeme O akşam, askeriyenin Rusça tercümanı Osman Ataman, Moskova televizyonundaki haberle şok oldu. Ruslar Hasan Ağa'nın resmini ekrana koymuşlardı ve spiker aynen şöyle diyordu: “1932 yılında Türkiye'ye kaçan Kazak, Şıhlı doğumlu, vatan haini, proletarya düşmanı Hasan Ağa Şıxlınski Alkazak, Kars'ın Iğdır kazasında bugün öldü.”Ancak, Türkiye'nin küçük bir ilçesinde mütevazı bir şekilde hayat süren Hasan Ağa'nın ölüm haberinin üç saat içerisinde Moskova'dan dünyaya duyurulması, düşündürücü bir muamma olarak kaldı!
Alaaddin Yanardağ
Yola çıktıklarında yüzlerce kişiydiler... Atalarının fethederek yurt edindikleri topraklardan vuruşa vuruşa çekiliyorlardı... Ne Kazak'tan ne Tiis'ten, ne de Gence 'den hiçbir takviye gelmedi. Ermenistan topraklarında ilerleyerek Aras Nehri'ne doğru gece boyu yol aldılar. Ağır kayıp verdirdikleri Ruslar da onları adım adım takip ediyordu. Sonunda Nahcivan topraklarında sabahın ilk ışıkları ile Sederek üzerinden Aras nehrine ulaşmışlardı. Nehri geçip Türkiye'ye vardıklarında sadece 87 kişi kalmıştı... Artık, Türkiye Cumhuriyeti topraklarındalardı... İlk karşılaştıkları, Bölgede sevilip sayılan Beylerden Torunlar Aşireti Lideri Kerem Bey'di, adamlarına emirler verdi. Ateşler yakılıp kazanlar kaynadı. Iğdır Garnizon Komutanı, Kaymakam, Belediye Reisi, Iğdır'ın kurtuluşunda Kerem Bey'in silah arkadaşlığını yapan Ali Ekber Tufan Bey, Ali Mirza Yiğit Bey, Ali Rıza Ataman Bey ve Bölge İstihbarat Şefi Hüsnü Bingöl Bey de davet edildi... Ekim Devrimi ile 1. Dünya Savaşı'ndan çekilen Rusların kışkırttıkları Ermeniler bölgede terör estirip katliamlara giriştiler. Ali Tufan Bey, Kerem Bey, Nesir Bey, Ali Mirza Bey, Tuzluca'dan Şamil Bey ve Kağızman'dan Ali Rıza Bey'in grupları ile Iğdır ve çevresinde kurulan milis güçleri, halkla birleşerek Ermenileri bu topraklardan söküp attılar. Devlet tarafından Alkazaklar'a bugün Iğdır'ın en kıymetli arazilerinden yüzlerce dekar teklif edilmesine rağmen onlar bir gün Kaasya'ya dönecekleri ümidiyle bunu kabul etmediler, mütevazı evlerde kirayla oturmayı tercih ettiler. İşte bu ülkü peşindeki Terekemeler bugün Amasya'da, Bandırma'da, Tokat'ta, Sivas'ta, Malatya'da, Erzincan'da, Kars'ta, Ardahan'da, Iğdır'da, Ağrı'da, Muş'ta, Bulanık'ta, hatta Almanya'da... nice memleket şehirlerinde varlığını sürdürmeye devam etmektedirler... Son Terekeme O akşam, askeriyenin Rusça tercümanı Osman Ataman, Moskova televizyonundaki haberle şok oldu. Ruslar Hasan Ağa'nın resmini ekrana koymuşlardı ve spiker aynen şöyle diyordu: “1932 yılında Türkiye'ye kaçan Kazak, Şıhlı doğumlu, vatan haini, proletarya düşmanı Hasan Ağa Şıxlınski Alkazak, Kars'ın Iğdır kazasında bugün öldü.”Ancak, Türkiye'nin küçük bir ilçesinde mütevazı bir şekilde hayat süren Hasan Ağa'nın ölüm haberinin üç saat içerisinde Moskova'dan dünyaya duyurulması, düşündürücü bir muamma olarak kaldı!
Alaaddin Yanardağ