iflâsın açılmasının, borçlunun (müflisin) tasarruf yetkisinde ortaya çıkardığı sonuçlar,bazı başka hukuk düzenlerinde ileri sürülen görüşler ve yargı kararları ışığında, hem teori hem de uygulama dikkate alınarak incelenmektedir.
Son yıllarda, takip usullerinde gerçekleştirilen, iflâsı önlemeye yönelik düzenlemelerin (yeniden yapılandırma) gerekliliği tartışmasına girmemekle birlikte, bu düzenlemeler bir noktaya kadar alacaklıların alacaklarına ulaşmaları amacını sağlamaya yöneliktir. Eğer, borçlunun işletmesinin yeniden yapılandırılması imkânı bulunmamakta ise; yani, işletmeye yönelik kriz, zamanında fark edilmemiş ve gereken önlemler alınamamışsa, işletmenin iflâs yoluyla tasfiyesi kaçınılmaz olmaktadır. Özellikle, ekonomik varlığı olan ekonomik varlığına ek olarak, iflâs masasının müflisin tasarruf işlemleriyle azaltılması, alacaklıların alacaklarına kavuşmalarını büsbütün tehlikeye düşürmektedir.
iflâsın açılmasının, borçlunun (müflisin) tasarruf yetkisinde ortaya çıkardığı sonuçlar,bazı başka hukuk düzenlerinde ileri sürülen görüşler ve yargı kararları ışığında, hem teori hem de uygulama dikkate alınarak incelenmektedir.
Son yıllarda, takip usullerinde gerçekleştirilen, iflâsı önlemeye yönelik düzenlemelerin (yeniden yapılandırma) gerekliliği tartışmasına girmemekle birlikte, bu düzenlemeler bir noktaya kadar alacaklıların alacaklarına ulaşmaları amacını sağlamaya yöneliktir. Eğer, borçlunun işletmesinin yeniden yapılandırılması imkânı bulunmamakta ise; yani, işletmeye yönelik kriz, zamanında fark edilmemiş ve gereken önlemler alınamamışsa, işletmenin iflâs yoluyla tasfiyesi kaçınılmaz olmaktadır. Özellikle, ekonomik varlığı olan ekonomik varlığına ek olarak, iflâs masasının müflisin tasarruf işlemleriyle azaltılması, alacaklıların alacaklarına kavuşmalarını büsbütün tehlikeye düşürmektedir.