Kültür, milletleri birbirinden ayıran ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen, dolayısıyla, millȋlik vasfı taşıyan bir unsurdur. Kültürün bir parçasını oluşturan gelenekler, yapı ve özellikleri itibarıyla sözlü ve yazılı olma niteliklerini taşır. Bir milletin millȋ kültürü, her iki geleneğin sentezinden ibarettir.
Türk kültürünün, dünya kültürleri arasında, kendisi olarak ayakta durabilmesi için geleneklerin araştırılması, öğrenilmesi, özelliklerinin tespit edilmesi, gelişmesini sağlayıcı çalışmaların yapılması ve yeni nesle öğretilmesi gerekmektedir. Bu anlayıştan yola çıkılarak, çalışmada; yarı kapalı bir toplum yapısına sahip olan, Türk kültürünün pek çok niteliğini koruyan ve pratiğe dönüştüren bir Oğuz boyu olan Muğla yöresindeki Alevi Türkmenler ele alınmıştır.
Moğol istilası sonucunda Anadolu'ya gelen, iktisadi faaliyetleri doğrultusunda ormanlık ve dağlık yerleşim birimlerine yerleşen, Alevi-Bektaşi inanç yapısına sahip olmaları nedeniyle sürekli dışlanan ve kapalı/yarı kapalı bir toplum hayatı sürmeye itilen bir Türkmen boyunun tarihleri, inanışları, halk edebiyatı ve halk bilimine dair ürünleri inceleme altına alınmıştır.
Kültür, milletleri birbirinden ayıran ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen, dolayısıyla, millȋlik vasfı taşıyan bir unsurdur. Kültürün bir parçasını oluşturan gelenekler, yapı ve özellikleri itibarıyla sözlü ve yazılı olma niteliklerini taşır. Bir milletin millȋ kültürü, her iki geleneğin sentezinden ibarettir.
Türk kültürünün, dünya kültürleri arasında, kendisi olarak ayakta durabilmesi için geleneklerin araştırılması, öğrenilmesi, özelliklerinin tespit edilmesi, gelişmesini sağlayıcı çalışmaların yapılması ve yeni nesle öğretilmesi gerekmektedir. Bu anlayıştan yola çıkılarak, çalışmada; yarı kapalı bir toplum yapısına sahip olan, Türk kültürünün pek çok niteliğini koruyan ve pratiğe dönüştüren bir Oğuz boyu olan Muğla yöresindeki Alevi Türkmenler ele alınmıştır.
Moğol istilası sonucunda Anadolu'ya gelen, iktisadi faaliyetleri doğrultusunda ormanlık ve dağlık yerleşim birimlerine yerleşen, Alevi-Bektaşi inanç yapısına sahip olmaları nedeniyle sürekli dışlanan ve kapalı/yarı kapalı bir toplum hayatı sürmeye itilen bir Türkmen boyunun tarihleri, inanışları, halk edebiyatı ve halk bilimine dair ürünleri inceleme altına alınmıştır.