Kuduri'nin Muhtasar'ı, Hanefi mezhebinde en çok güvenilen ve üzerine en çok şerh yazılan temel metinlerden biridir. Hanefi fıkıh literatüründe "el-Kitab" denildiği zaman Kuduri'nin bu eseri kastedilir. Metinler bazında ihtilafların asgariye indirilmesi klasik dönemin ilk muhtasarı sayabileceğimiz Kuduri'nin Muhtasarı'yla başlamış ve sonraki muhtasarların hemen hepsinde sadece Ebu Hanife'nin görüşlerine yer verilmek suretiyle teşekkül döneminde Kerhi, Hakimü'ş-şehid ve Tahavi tarafından yazılan muhtasarlardaki Ebu Hanife -Ebu Yusuf- İmam Muhammed çizgisi daraltılarak mezhep Ebu Hanife'nin görüşleriyle sınırlandırılmıştır.
Bütün ayrıntılar göz önüne alındığında yaklaşık 12.000 meseleyi ihtiva ettiği söylenen Muhtasar, diğer klasik fıkıh eserlerinde olduğu gibi kitap ve bab sistemine göre düzenlenmiştir. Muhtasarın iç tasnifi diğer muhtasarlarda olduğu gibi ibadet bahisleriyle başlar. İbadet bahislerinden sonra muamelât konuları, sonrasında da münâkehât konuları gelir. Muhtasar, zengin muhtevası ve sade üslubuyla Hanefî fıkıh tarihinde
hem ders kitabı hem temel başvuru kaynağı olarak şöhret kazanmıştır.
Kuduri'nin Muhtasar'ı, Hanefi mezhebinde en çok güvenilen ve üzerine en çok şerh yazılan temel metinlerden biridir. Hanefi fıkıh literatüründe "el-Kitab" denildiği zaman Kuduri'nin bu eseri kastedilir. Metinler bazında ihtilafların asgariye indirilmesi klasik dönemin ilk muhtasarı sayabileceğimiz Kuduri'nin Muhtasarı'yla başlamış ve sonraki muhtasarların hemen hepsinde sadece Ebu Hanife'nin görüşlerine yer verilmek suretiyle teşekkül döneminde Kerhi, Hakimü'ş-şehid ve Tahavi tarafından yazılan muhtasarlardaki Ebu Hanife -Ebu Yusuf- İmam Muhammed çizgisi daraltılarak mezhep Ebu Hanife'nin görüşleriyle sınırlandırılmıştır.
Bütün ayrıntılar göz önüne alındığında yaklaşık 12.000 meseleyi ihtiva ettiği söylenen Muhtasar, diğer klasik fıkıh eserlerinde olduğu gibi kitap ve bab sistemine göre düzenlenmiştir. Muhtasarın iç tasnifi diğer muhtasarlarda olduğu gibi ibadet bahisleriyle başlar. İbadet bahislerinden sonra muamelât konuları, sonrasında da münâkehât konuları gelir. Muhtasar, zengin muhtevası ve sade üslubuyla Hanefî fıkıh tarihinde
hem ders kitabı hem temel başvuru kaynağı olarak şöhret kazanmıştır.