"...denememizde bir Salâh Birsel, bir Melisa Gürpınar varsa, o İstanbul, üzerinden geçen insan ayaklı buldozerlerle, silindirlerle, arsız debdebeler, tantanalarla yok olmayacak besbelli... "
-Füsun Akatlı
"Yaz deyince bildik tatil düşleri, serinlik deyince klima, güneş deyince marka gözlük takıntısıyla yaşayanlar, arabayla geçtikleri sokakların, caddelerin bir geçmişi, bir kişiliği, hatta bir kokusu olup olmadığını merak edebilirler mi?" diyor, şair ve yazar Melisa Gürpınar, İstanbul anlatıları "Dul Evinde İncesaz"ın devamı niteliğindeki "Mühür Kesesi"nde...
İstanbul'un elli, altmış yıl öncesinden, değişen mevsimlere, değişen İstanbul'a, çoğu kişinin belki adını bile duymadığı, artık bir tarih belgesi olan mühür keselerine, Emirgân'da lale zamanı çiçek açan yalancı kiraz ağacına, toplumsal hayattaki olumsuz değişmelere, yaşanan bireysel ve toplumsal olaylara, küreselleşmenin, tek kültürlülüğün dayattığı olumsuzluklara, çatırdayan dostlukların sızılarına karşın badem ağacıyla kurulan dostluğa, günden güne yok olan dünyaya, geçmişe, insanın iç dünyasındaki hüznü saklayan gizli köşelerine, kalabalıklar içindeki yalnızlıklara, özlemlere, anılara bir yolculuk...
"Mühür Kesesi", Melisa Gürpınar'ın 'yaşlı kadın' metaforu üzerinden kente, doğaya ve insanlık hallerine bakışı, ülkesinin ve özellikle İstanbul'un 21. yy.da karşılaştığı sorunları deneme tadında anlattığı yazılarından bir derleme.
Şiirsel bir dille yazılmış denemeler, okurun içinde kendini bulacağı bir zaman aynası.
"...denememizde bir Salâh Birsel, bir Melisa Gürpınar varsa, o İstanbul, üzerinden geçen insan ayaklı buldozerlerle, silindirlerle, arsız debdebeler, tantanalarla yok olmayacak besbelli... "
-Füsun Akatlı
"Yaz deyince bildik tatil düşleri, serinlik deyince klima, güneş deyince marka gözlük takıntısıyla yaşayanlar, arabayla geçtikleri sokakların, caddelerin bir geçmişi, bir kişiliği, hatta bir kokusu olup olmadığını merak edebilirler mi?" diyor, şair ve yazar Melisa Gürpınar, İstanbul anlatıları "Dul Evinde İncesaz"ın devamı niteliğindeki "Mühür Kesesi"nde...
İstanbul'un elli, altmış yıl öncesinden, değişen mevsimlere, değişen İstanbul'a, çoğu kişinin belki adını bile duymadığı, artık bir tarih belgesi olan mühür keselerine, Emirgân'da lale zamanı çiçek açan yalancı kiraz ağacına, toplumsal hayattaki olumsuz değişmelere, yaşanan bireysel ve toplumsal olaylara, küreselleşmenin, tek kültürlülüğün dayattığı olumsuzluklara, çatırdayan dostlukların sızılarına karşın badem ağacıyla kurulan dostluğa, günden güne yok olan dünyaya, geçmişe, insanın iç dünyasındaki hüznü saklayan gizli köşelerine, kalabalıklar içindeki yalnızlıklara, özlemlere, anılara bir yolculuk...
"Mühür Kesesi", Melisa Gürpınar'ın 'yaşlı kadın' metaforu üzerinden kente, doğaya ve insanlık hallerine bakışı, ülkesinin ve özellikle İstanbul'un 21. yy.da karşılaştığı sorunları deneme tadında anlattığı yazılarından bir derleme.
Şiirsel bir dille yazılmış denemeler, okurun içinde kendini bulacağı bir zaman aynası.