Kudüs İbrani ve Leipzig Üniversiteleri öğretim üyesi Dan Diner, bu eserinde Ortadoğu'nun, Müslüman ve Arapların tarihini değil genel olarak islâm uygarlığı ile kültürünün gelişimini ele alıyor. Yazar, bu gelişmenin "durağanlığını incelerken Lübnan asıllı ünlü şair yazar Sekip Arslan'ın Müslümanlar Neden Geri Kaldı ve Diğerleri İlerleyebildi? (Lima Teahhare el–Muslimun ye Tekaddeme Gayruhum?) kitabından ve sorduğu sorudan yola çıkarak, İslâm dünyasında sekülerleşme, maddi ve manevi kültürün konumu, devlet ve toplum anlayışı, siyasi ve ekonomik alanların zaman içindeki etkileşimi üzerinde durarak, "gelişememe"nin özelliklerini tartışıyor.
Yazar, "bir müdahale yazısı" ve bir deneme (essay) diye nitelediği çalışmasında, incelediği konuların –biçimlenişleri siyasal olsa da– tarihî olduğunu ifade ederken sorunu güncelliğin sınırlamalarına tâbi olmadan incelemektedir. Diner'e göre, İslâm toplumlarında kültür, diğer tektanrılı dinlerin inanç dünyalarından farklı olarak kutsallıkla yoğun bir şekilde iç içe girmiştir ki, bu özellik kutsallığı, yaşama ve kültürel değişimlere uygun olarak yeniden düzenlemektedir.
Bu anlamda Batı toplumlarında, hareketle ivme kazanmış olan zamanın İslâm dünyasında adeta kutsallıkla mühürlenmiş olmasını, gelişime vurulan ket olarak açıklayan Diner, sekülerleşme ve modemite sorununu farklı düzlemlere taşıyarak Türkiye, Mısır ve diğer İslâm ülkelerine ilişkin Örnekler verirken, ilginç ipuçlarını tartışıyor.
Kudüs İbrani ve Leipzig Üniversiteleri öğretim üyesi Dan Diner, bu eserinde Ortadoğu'nun, Müslüman ve Arapların tarihini değil genel olarak islâm uygarlığı ile kültürünün gelişimini ele alıyor. Yazar, bu gelişmenin "durağanlığını incelerken Lübnan asıllı ünlü şair yazar Sekip Arslan'ın Müslümanlar Neden Geri Kaldı ve Diğerleri İlerleyebildi? (Lima Teahhare el–Muslimun ye Tekaddeme Gayruhum?) kitabından ve sorduğu sorudan yola çıkarak, İslâm dünyasında sekülerleşme, maddi ve manevi kültürün konumu, devlet ve toplum anlayışı, siyasi ve ekonomik alanların zaman içindeki etkileşimi üzerinde durarak, "gelişememe"nin özelliklerini tartışıyor.
Yazar, "bir müdahale yazısı" ve bir deneme (essay) diye nitelediği çalışmasında, incelediği konuların –biçimlenişleri siyasal olsa da– tarihî olduğunu ifade ederken sorunu güncelliğin sınırlamalarına tâbi olmadan incelemektedir. Diner'e göre, İslâm toplumlarında kültür, diğer tektanrılı dinlerin inanç dünyalarından farklı olarak kutsallıkla yoğun bir şekilde iç içe girmiştir ki, bu özellik kutsallığı, yaşama ve kültürel değişimlere uygun olarak yeniden düzenlemektedir.
Bu anlamda Batı toplumlarında, hareketle ivme kazanmış olan zamanın İslâm dünyasında adeta kutsallıkla mühürlenmiş olmasını, gelişime vurulan ket olarak açıklayan Diner, sekülerleşme ve modemite sorununu farklı düzlemlere taşıyarak Türkiye, Mısır ve diğer İslâm ülkelerine ilişkin Örnekler verirken, ilginç ipuçlarını tartışıyor.