Osmanlı İmparatorluğu'nun, 19. Yüzyıldaki son Vak anüvis'i olan Ahmed Lütfi Efendi'nin, "Bedirhan Bey ve Han Mahmud hadisesi, ol vakit epeyce bir gaile idi" şeklinde özetlediği, 1846 da bastırılan Kürt isyanının en büyük ayaklarından biri olan Han Mahmud hareketi, başlı başına ele alınması gereken bir konudur. Bu olaylara değinen çoğu tarihçiler, Han Mahmud'un, isyana etkisine ve gücüne değinmiş, fakat, Han Mahmud üzerinde, muhtemelen veri eksikliği yüzünden teferruatlı bir şekilde durmamışlardır. Verilen bilgiler bölük pörçük olup, bazı yerlerde de yanlış bir şekilde aktarılmıştır. Bu nedenle Han Mahmud olayı belirsizliğini sürdüre gelmiştir. Bu kitabı hazırlamamdaki amaç Han Mahmud olayını tüm yönleriyle gün ışığına çıkarmak ve bu oluşumun meydana geldiği coğrafyadaki siyasal ve sosyokültürel gelişmeleri elden geldiğince okuyucu ile paylaşabilmektir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun, 19. Yüzyıldaki son Vak anüvis'i olan Ahmed Lütfi Efendi'nin, "Bedirhan Bey ve Han Mahmud hadisesi, ol vakit epeyce bir gaile idi" şeklinde özetlediği, 1846 da bastırılan Kürt isyanının en büyük ayaklarından biri olan Han Mahmud hareketi, başlı başına ele alınması gereken bir konudur. Bu olaylara değinen çoğu tarihçiler, Han Mahmud'un, isyana etkisine ve gücüne değinmiş, fakat, Han Mahmud üzerinde, muhtemelen veri eksikliği yüzünden teferruatlı bir şekilde durmamışlardır. Verilen bilgiler bölük pörçük olup, bazı yerlerde de yanlış bir şekilde aktarılmıştır. Bu nedenle Han Mahmud olayı belirsizliğini sürdüre gelmiştir. Bu kitabı hazırlamamdaki amaç Han Mahmud olayını tüm yönleriyle gün ışığına çıkarmak ve bu oluşumun meydana geldiği coğrafyadaki siyasal ve sosyokültürel gelişmeleri elden geldiğince okuyucu ile paylaşabilmektir.