Dua anlayışındaki parçalanmışlık, onun hem nüzul ortamındaki mesajının hem de bugüne yansıyan izdüşümünün yanlış anlaşılmasına neden olabilmektedir. Netice olarak Kur'an'da zikredilen peygamberlerin veya isimsiz şahsiyetlerin duaları, bazen büyüsel etkiler göstermesi beklenen tılsımlı ifadelere dönüştürülebilmekte; bazen de Allah'ın her duayı kabul ettiği inancı ile yasalarına aykırı taleplerden oluşan bir beklentinin dayanakları olarak görülebilmektedir. Ne yazık ki, böylesi bir beklenti, insanı Rabbine yaklaştırması ve yönelişini artırması umulan duanın, insanı Allah'tan uzaklaştırmasına, sözünü tutmadığı inancıyla ona olan güvenin sarsılmasına ve nihayetinde dinin hayatın dışına itilmesine neden olabilmektedir. Çünkü dua, kulun Yaratıcısı ile iletişime geçebilmesinin yegane imkânıdır ve insan, tüm varlıkla ilişkisini bu iletişim imkânı üzerinden kurar.
Dua anlayışındaki parçalanmışlık, onun hem nüzul ortamındaki mesajının hem de bugüne yansıyan izdüşümünün yanlış anlaşılmasına neden olabilmektedir. Netice olarak Kur'an'da zikredilen peygamberlerin veya isimsiz şahsiyetlerin duaları, bazen büyüsel etkiler göstermesi beklenen tılsımlı ifadelere dönüştürülebilmekte; bazen de Allah'ın her duayı kabul ettiği inancı ile yasalarına aykırı taleplerden oluşan bir beklentinin dayanakları olarak görülebilmektedir. Ne yazık ki, böylesi bir beklenti, insanı Rabbine yaklaştırması ve yönelişini artırması umulan duanın, insanı Allah'tan uzaklaştırmasına, sözünü tutmadığı inancıyla ona olan güvenin sarsılmasına ve nihayetinde dinin hayatın dışına itilmesine neden olabilmektedir. Çünkü dua, kulun Yaratıcısı ile iletişime geçebilmesinin yegane imkânıdır ve insan, tüm varlıkla ilişkisini bu iletişim imkânı üzerinden kurar.