Şimdi bir son dakika haberi veriyoruz sayın seyirciler. Az önce üzerine atlayıp ele geçirdiğim bir habere göre Mine Sota'nın kafayı üşüttürücü, ağzı bir karış açık bıraktırıcı, gülmekten gözden yaş getirici yepisyeni kitabı piyasaya çıktı. Bu kitabı okuyan Sezar'ın “Aldım. Okudum. Gülmekten öldüm. Artık savaş mavaş yokk!” diyerek işten eve, evden işe çok efendi birine dönüştüğü, Cleopatra'nın ise “Senden elektrik aldım Sezar. Söyle annenlere bu akşam gelip beni istesinler” diyerek uslanıp evinin kadını olduğu söylentiler arasında.
Eğer siz de…
“Bu sene tatile size takışıp geleyom gızım” diyen kaynananıza
“Ama biz And dağlarına tırmanıp zamanında kaynanaların kurban edildiği yere gidiyoz anne!” diyorsanız…
Cüzdanınızda simit alacak para kalmadığında, sokağın ortasında dizlerinizin üstüne çöküp “Nane şekerii, bu ne bahanee, şahaneyim şahanee!” diye kendi kendinize klip çekiyorsanız…
Sınava giderken zerre kadar heyecan yapmayıp “Haydee gideluum hayde, gidelum haydeeee!” diye koşa koşa evden çıkıyorsanız…
Ev sahibi “Çıkın evimden” dediğinde bir tüp kremi suratına sıkıp
“En değerli giysiniz cildiniz” diye gülümsüyorsanız…
İzdivaç programı izlerken “Açılınn ben doktorummm!”
diye stüdyoya dalıyorsanız…
Akşamüstü sokakta oynayan çocuğunuza “Çabbuk eve gel geberesiiii!” demek yerine, “Hayrettiiiin eve gelme ooolum. Ben de seninle oynamaya geliyorum beklee. Yaşasınnn!” diyerek el şaklatıp iki göbecik atarak sokağa fırlıyorsanız…
Paranın üçte ikisini n'olur n'olmaz diye kenara koyup, geri kalan üçte biriyle bu kitabı alıp okumuşsunuz demektir. Ya da belki hemen burnunuzun dibindedir kim bilir?
Kim bilecek ya, tabi ki keyfiniz bilir…
Şimdi bir son dakika haberi veriyoruz sayın seyirciler. Az önce üzerine atlayıp ele geçirdiğim bir habere göre Mine Sota'nın kafayı üşüttürücü, ağzı bir karış açık bıraktırıcı, gülmekten gözden yaş getirici yepisyeni kitabı piyasaya çıktı. Bu kitabı okuyan Sezar'ın “Aldım. Okudum. Gülmekten öldüm. Artık savaş mavaş yokk!” diyerek işten eve, evden işe çok efendi birine dönüştüğü, Cleopatra'nın ise “Senden elektrik aldım Sezar. Söyle annenlere bu akşam gelip beni istesinler” diyerek uslanıp evinin kadını olduğu söylentiler arasında.
Eğer siz de…
“Bu sene tatile size takışıp geleyom gızım” diyen kaynananıza
“Ama biz And dağlarına tırmanıp zamanında kaynanaların kurban edildiği yere gidiyoz anne!” diyorsanız…
Cüzdanınızda simit alacak para kalmadığında, sokağın ortasında dizlerinizin üstüne çöküp “Nane şekerii, bu ne bahanee, şahaneyim şahanee!” diye kendi kendinize klip çekiyorsanız…
Sınava giderken zerre kadar heyecan yapmayıp “Haydee gideluum hayde, gidelum haydeeee!” diye koşa koşa evden çıkıyorsanız…
Ev sahibi “Çıkın evimden” dediğinde bir tüp kremi suratına sıkıp
“En değerli giysiniz cildiniz” diye gülümsüyorsanız…
İzdivaç programı izlerken “Açılınn ben doktorummm!”
diye stüdyoya dalıyorsanız…
Akşamüstü sokakta oynayan çocuğunuza “Çabbuk eve gel geberesiiii!” demek yerine, “Hayrettiiiin eve gelme ooolum. Ben de seninle oynamaya geliyorum beklee. Yaşasınnn!” diyerek el şaklatıp iki göbecik atarak sokağa fırlıyorsanız…
Paranın üçte ikisini n'olur n'olmaz diye kenara koyup, geri kalan üçte biriyle bu kitabı alıp okumuşsunuz demektir. Ya da belki hemen burnunuzun dibindedir kim bilir?
Kim bilecek ya, tabi ki keyfiniz bilir…