Müslüman Kardeşim!
Kesin olarak inanırız ki; yüce Allah mekansız olarak vardır. O'nun ruh, ışık, ışın, hava gibi latif veya taş, ağaç, insan gibi kesif cisimlerden olsun, yerlerde ve göklerde, tüm alem ve varlıklarda, asla bir dengi ve benzeri yoktur.
Kuşkusuz ki Allah, herhangi bir yönde veya bütün yönlerde, mekan tutmuş, yer doldurup işgal etmiş değildir. Yüce Allah, yukarı yönde veya arşın üstünde de değildir. O'nun zatı bölünüp, parçalanmaz, hava gibi, toz ve duman gibi etrafa yayılıp dağılmaz. Zatında, sıfatlarında, fi'linde (yaratıcılığında) ve ilahlığında yarattıklarına asla benzemez.
Büyük üstadın dediği gibi yüce Allah'ı yarattıklarına benzeterek O'nun arşın üstüne oturduğunu, inip çıktığını, bir ışık olduğunu, insan kılığında veya sakalı bitmemiş bir genç şeklinde veya kırsaçlı, yaşlı bir adam suretinde olduğunu söyleyenler, Allah'a inanmamışlar, kendilerini yaratıp var edeni bilmemiş ve tanımamışlardır.
Müslüman Kardeşim!
Kesin olarak inanırız ki; yüce Allah mekansız olarak vardır. O'nun ruh, ışık, ışın, hava gibi latif veya taş, ağaç, insan gibi kesif cisimlerden olsun, yerlerde ve göklerde, tüm alem ve varlıklarda, asla bir dengi ve benzeri yoktur.
Kuşkusuz ki Allah, herhangi bir yönde veya bütün yönlerde, mekan tutmuş, yer doldurup işgal etmiş değildir. Yüce Allah, yukarı yönde veya arşın üstünde de değildir. O'nun zatı bölünüp, parçalanmaz, hava gibi, toz ve duman gibi etrafa yayılıp dağılmaz. Zatında, sıfatlarında, fi'linde (yaratıcılığında) ve ilahlığında yarattıklarına asla benzemez.
Büyük üstadın dediği gibi yüce Allah'ı yarattıklarına benzeterek O'nun arşın üstüne oturduğunu, inip çıktığını, bir ışık olduğunu, insan kılığında veya sakalı bitmemiş bir genç şeklinde veya kırsaçlı, yaşlı bir adam suretinde olduğunu söyleyenler, Allah'a inanmamışlar, kendilerini yaratıp var edeni bilmemiş ve tanımamışlardır.