Müslüman olan bir kimseye, en önce, dil ile söylediği "Lâ İlâhe İllâllah Muhammedun Resûlullah" sözünün manasını kalbi ile bilmesi ve inanması farzdır. Bundan hiç şüphe etmemelidir. Müslumanlıgın aslı için, yani Müslüman olmak için, inanması ve bu imanda şüphenin bulunmadığına kalbin karar vermesi kafidir. Delil ve hüccetlerle bilmek her Müslüman'a farz-ı ayın değildir. Zira Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) Arabların delil ile bilmesini, ilm-i Kelam okumasını, şüphelerini araştırıp bunların çözülmelerini emir buyurmadı. Belki tasdik ve inanmayı kâfi gördü.
Müslüman olan bir kimseye, en önce, dil ile söylediği "Lâ İlâhe İllâllah Muhammedun Resûlullah" sözünün manasını kalbi ile bilmesi ve inanması farzdır. Bundan hiç şüphe etmemelidir. Müslumanlıgın aslı için, yani Müslüman olmak için, inanması ve bu imanda şüphenin bulunmadığına kalbin karar vermesi kafidir. Delil ve hüccetlerle bilmek her Müslüman'a farz-ı ayın değildir. Zira Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) Arabların delil ile bilmesini, ilm-i Kelam okumasını, şüphelerini araştırıp bunların çözülmelerini emir buyurmadı. Belki tasdik ve inanmayı kâfi gördü.