Alçak sesle, müzikal tonda “uzakta” diyerek devam etti Mutlu Prens konuşmasına: “Uzakta, küçükçe sokakta, fakir bir ev durur. Evin pencerelerinden biri açık ve bu pencerenin aralığından masada oturmuş kadını görebiliyorum. Kadının yüzü ince ve yıpranmış. Sözünü ettiğimiz kadın terzi olduğu için elleri iğne deliklerinden gittikçe kalınlaşmış ve kızarmış. Terzi kadın masası başında kraliçenin en sevilen nedimelerinin saray balosunda giyecekleri saten elbiselerinin üzerine çarkıfelek çiçeklerini nakışlamaktadır. Odanın bir köşesinde duran yatakta da hasta yatağındaki oğlu var. Çocuğun ateşi var ve annesinden portakal istiyor. Terzi kadının oğluna nehir suyundan başka vereceği hiçbir şeyi olmadığı için çocuk ağlıyor. Kırlangıç, Kırlangıç, küçük Kırlangıç, kılıcımın kabzasındaki yakutu çıkarıp, terzi kadına götüremez misin?
Alçak sesle, müzikal tonda “uzakta” diyerek devam etti Mutlu Prens konuşmasına: “Uzakta, küçükçe sokakta, fakir bir ev durur. Evin pencerelerinden biri açık ve bu pencerenin aralığından masada oturmuş kadını görebiliyorum. Kadının yüzü ince ve yıpranmış. Sözünü ettiğimiz kadın terzi olduğu için elleri iğne deliklerinden gittikçe kalınlaşmış ve kızarmış. Terzi kadın masası başında kraliçenin en sevilen nedimelerinin saray balosunda giyecekleri saten elbiselerinin üzerine çarkıfelek çiçeklerini nakışlamaktadır. Odanın bir köşesinde duran yatakta da hasta yatağındaki oğlu var. Çocuğun ateşi var ve annesinden portakal istiyor. Terzi kadının oğluna nehir suyundan başka vereceği hiçbir şeyi olmadığı için çocuk ağlıyor. Kırlangıç, Kırlangıç, küçük Kırlangıç, kılıcımın kabzasındaki yakutu çıkarıp, terzi kadına götüremez misin?