Oscar Wilde'ın masalsı hikayelerinde, insanlarla hayvanlar, canlılarla cansızlar bir arada yaşıyorlar. Örneğin bir bülbül, gül ağacıyla konuşuyor, yaşlı susıçanı yuvrularına yüzme öğreten bir ördeğe sesleniyor, yeşil ketenkuşu güzel bir hikaye anlatıyor orman sakinlerine. Elbette bütün bunların gerçek olmadığını biliyoruz. Gerçek olan, masallarda karşılaştığımız canlı ve cansız yaratıkların duygu ve düşünceleridir, sahip oldukları değerler, sürdürdükleri erdemli hayatlardır. İşte bu duygu ve düşünceler, değerler ve erdem öylesine güzel işleniyor ki, üzülen ve ağlayan bir heykele, soğuktan donduğu halde iyilik yapmanın coşkusuyla içi ısınan bir kırlangıca, küçük bir çocuğu eliyle ağaca çıkaran bir deve ve diğer masal kahramanlarına inanmakta hiçbir güçlük çekmiyoruz.
Oscar Wilde'ın masalsı hikayelerinde, insanlarla hayvanlar, canlılarla cansızlar bir arada yaşıyorlar. Örneğin bir bülbül, gül ağacıyla konuşuyor, yaşlı susıçanı yuvrularına yüzme öğreten bir ördeğe sesleniyor, yeşil ketenkuşu güzel bir hikaye anlatıyor orman sakinlerine. Elbette bütün bunların gerçek olmadığını biliyoruz. Gerçek olan, masallarda karşılaştığımız canlı ve cansız yaratıkların duygu ve düşünceleridir, sahip oldukları değerler, sürdürdükleri erdemli hayatlardır. İşte bu duygu ve düşünceler, değerler ve erdem öylesine güzel işleniyor ki, üzülen ve ağlayan bir heykele, soğuktan donduğu halde iyilik yapmanın coşkusuyla içi ısınan bir kırlangıca, küçük bir çocuğu eliyle ağaca çıkaran bir deve ve diğer masal kahramanlarına inanmakta hiçbir güçlük çekmiyoruz.