Dizlerinin yarasıyla birlikte gelen sokak oyunlarını ezberine hapset. Yanık geçmişin kokusunu çalan şarkıyı durmadan mırıldanacaksın. Senaryosu tarihin boşluklarına düşen o sahneyi bozuk plak gibi tekrarla. Leblebi tozunun, pamuk şekerin, dondurulmuş buzların tadını zamanla anlayacaksın. Karıncalı, yarı renkli, naftalin kokulu hatıraları babaanne sandıklarına gizle. Kaybettiğin her ne varsa, onunla kaybolacaksın.
Yaşamak, şahit olmak ya da kulaktan kulağa aktarmak mümkün olmadıysa eğer “Neden ben o yıllara yetişemedim?” diye hayıflanmak serbest…
Çünkü samimiyet, tedavülden kalktı.
Üzgünüm!
Dizlerinin yarasıyla birlikte gelen sokak oyunlarını ezberine hapset. Yanık geçmişin kokusunu çalan şarkıyı durmadan mırıldanacaksın. Senaryosu tarihin boşluklarına düşen o sahneyi bozuk plak gibi tekrarla. Leblebi tozunun, pamuk şekerin, dondurulmuş buzların tadını zamanla anlayacaksın. Karıncalı, yarı renkli, naftalin kokulu hatıraları babaanne sandıklarına gizle. Kaybettiğin her ne varsa, onunla kaybolacaksın.
Yaşamak, şahit olmak ya da kulaktan kulağa aktarmak mümkün olmadıysa eğer “Neden ben o yıllara yetişemedim?” diye hayıflanmak serbest…
Çünkü samimiyet, tedavülden kalktı.
Üzgünüm!