Namaz, günlük hayatımızın beş köşesini ayakta tutan elmas birsütundur. Sabah namazı, sabahın asude ve ürkek vaktinde sonsuzluğa değdirir alnımızı. Öğle namazı, günün telaşları içinden çekip alır kalbimizi, dünyanın dağdağasından göklere çağırır ruhumuzu. İkindi namazı, ikindi vaktinini sarı soluk renginden cennetin çiçeklerine eriştirir gözlerimizi. Akşam namazı, kızıl ufuklarda ayrılık ve ölüm şarkıları söylenirken ebedi vuslatınsabahında teselli eder kalbimizi. Yatsı namazı unutuşun derin karanlığından, yokluğun dipsiz kuyusundan çekip alır bedenimizi; Mabudumuzca hep hatırda kalan, hep hatırlanan olacağımızı müjdeler kalbimize. Ve yenidensabah namazı; öğle telaşının, ikindi zevalinin, akşam ölümünün ve yatsı unutuluşunun ardından yeni birhaşir sabahını hatırlatır nefislerimize...
(Önsöz'den)
Namaz, günlük hayatımızın beş köşesini ayakta tutan elmas birsütundur. Sabah namazı, sabahın asude ve ürkek vaktinde sonsuzluğa değdirir alnımızı. Öğle namazı, günün telaşları içinden çekip alır kalbimizi, dünyanın dağdağasından göklere çağırır ruhumuzu. İkindi namazı, ikindi vaktinini sarı soluk renginden cennetin çiçeklerine eriştirir gözlerimizi. Akşam namazı, kızıl ufuklarda ayrılık ve ölüm şarkıları söylenirken ebedi vuslatınsabahında teselli eder kalbimizi. Yatsı namazı unutuşun derin karanlığından, yokluğun dipsiz kuyusundan çekip alır bedenimizi; Mabudumuzca hep hatırda kalan, hep hatırlanan olacağımızı müjdeler kalbimize. Ve yenidensabah namazı; öğle telaşının, ikindi zevalinin, akşam ölümünün ve yatsı unutuluşunun ardından yeni birhaşir sabahını hatırlatır nefislerimize...
(Önsöz'den)