şte ruku ve secdenin ifadesi tam da budur. Allah'ın önünde sınıfsız bir toplum ve bunun pratikte/sosyal hayatta göstergesi olarak; ruku ve secde şahıslara veya otoritelere değil; tek egemen güc olan Allah'a yapılır. Ruku ve secde eden; ne kalben, ne düşünce ve nede bedenen; Allah'tan başkasının önünde eğilmez. Öyleyse namaz (ruku ve secde) ne siyasi iradenin, ne işverenlerin ne de bir başkasının önünde; korku, rızık ve torpil endişesi ve ümidiyle iki büklüm olmasına izin vermez. Herşeyin sahibinin Allah olduğu bilinci ile onlara özgürlük üfler.
şte ruku ve secdenin ifadesi tam da budur. Allah'ın önünde sınıfsız bir toplum ve bunun pratikte/sosyal hayatta göstergesi olarak; ruku ve secde şahıslara veya otoritelere değil; tek egemen güc olan Allah'a yapılır. Ruku ve secde eden; ne kalben, ne düşünce ve nede bedenen; Allah'tan başkasının önünde eğilmez. Öyleyse namaz (ruku ve secde) ne siyasi iradenin, ne işverenlerin ne de bir başkasının önünde; korku, rızık ve torpil endişesi ve ümidiyle iki büklüm olmasına izin vermez. Herşeyin sahibinin Allah olduğu bilinci ile onlara özgürlük üfler.