Nasreddin Hoca: Dünya'nın Gülen Yüzü

Stok Kodu:
3990000029985
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
416
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%25 indirimli
45,00
33,75
3990000029985
566581
Nasreddin Hoca: Dünya'nın Gülen Yüzü
Nasreddin Hoca: Dünya'nın Gülen Yüzü
33.75

Nasreddin Hoca fıkraları, edebiyatımızın ve kültürel etkileşim sahamızın bütün fıkra tipleri dikkate alındığında en yaygın üne ve etkiye sahip anlatmalar olarak öne çıkarlar. Platon'dan Bergson'a gülme üzerine düşünenlerin söyledikleri Hocamızın fıkralarında içkindir. Platon'a göre; kendini çirkinken güzel, korkakken cesur sanmak, yoksulken zenginlik, bilgisizken bilgiçlik taslamak gibi yeteneklerini kestirememe ve haddini bilmeme gibi kusurlar gülünçtür. Bergson ise gülmeyi insanların grup halinde toplanarak, bütün dikkatlerini, duygularını susturup sadece zekâlarını işletmek suretiyle, aralarından birisi üzerinde toplamalarından doğar, diye tariflemektedir. Gülme, zekâ ile ilişkili görülmüştür. Hocamızın fıkralarında da zekâ parıltısı, düzeltici bir işlev görmektedir.

Bergson'a göre, toplum tarafından toplum dışı bireye verilen düzeltici cezadır. Gülmede her zaman açıkça ifade edilmeyen, komşumuzu aşağılama ve bunun sonucunda da onu düzeltme amacını görürüz, diye açıklamaktadır. Hocamızın fıkralarında diğerlerinin kusurlarının bunaltıcı etkisi ince bir alayla ya da zekici bir çıkışla karşılaşmaktadır. Bu yüzden Nasreddin Hocamızın fıkralarına ortak, toplumsallaşmış gülüş de diyebiliriz. Hocamızın fıkraları, güçlünün karşısında korkuyu, mesafeyi ortadan kaldıran, hilebazın, gözü açık geçinenin maskesini düşüren, bazen kendisi ile de alay eden bir somutluk içerir. Bu yüzden Nasreddin Hoca, dünyanın gülen yüzüdür.

Nasreddin Hoca fıkraları, edebiyatımızın ve kültürel etkileşim sahamızın bütün fıkra tipleri dikkate alındığında en yaygın üne ve etkiye sahip anlatmalar olarak öne çıkarlar. Platon'dan Bergson'a gülme üzerine düşünenlerin söyledikleri Hocamızın fıkralarında içkindir. Platon'a göre; kendini çirkinken güzel, korkakken cesur sanmak, yoksulken zenginlik, bilgisizken bilgiçlik taslamak gibi yeteneklerini kestirememe ve haddini bilmeme gibi kusurlar gülünçtür. Bergson ise gülmeyi insanların grup halinde toplanarak, bütün dikkatlerini, duygularını susturup sadece zekâlarını işletmek suretiyle, aralarından birisi üzerinde toplamalarından doğar, diye tariflemektedir. Gülme, zekâ ile ilişkili görülmüştür. Hocamızın fıkralarında da zekâ parıltısı, düzeltici bir işlev görmektedir.

Bergson'a göre, toplum tarafından toplum dışı bireye verilen düzeltici cezadır. Gülmede her zaman açıkça ifade edilmeyen, komşumuzu aşağılama ve bunun sonucunda da onu düzeltme amacını görürüz, diye açıklamaktadır. Hocamızın fıkralarında diğerlerinin kusurlarının bunaltıcı etkisi ince bir alayla ya da zekici bir çıkışla karşılaşmaktadır. Bu yüzden Nasreddin Hocamızın fıkralarına ortak, toplumsallaşmış gülüş de diyebiliriz. Hocamızın fıkraları, güçlünün karşısında korkuyu, mesafeyi ortadan kaldıran, hilebazın, gözü açık geçinenin maskesini düşüren, bazen kendisi ile de alay eden bir somutluk içerir. Bu yüzden Nasreddin Hoca, dünyanın gülen yüzüdür.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat