Nasrettin Hoca, bilindiği kadarıyla 1208 yılında Sivrihisar'a bağlı Hortoköy' de dünyaya gelmiş.
Babası, köyün imam ı Abdullah Efendi'ydi. İlk eğitimini babasından aldı. Arapça ve din bilgisi öğrendi. Kur'an'ı hatmetti. Devrin ün yapmış alimlerinden dersler aldı. Konya medresesinde okuduğu bilinmektedir. Sivrihisar ve Akşehir' de köy hocalığı, imamlık, müdderrislik yaptığının bilinmesinin yanı sıra, sonraları Akşehir' de yaşadığı anlaşılmaktadır. Hoca'nın 1284 veya 1285 yılında Akşehir' de ölmüş olduğu sanılmaktadır. Türbesi gene aynı şehirdedir.
Hoca hakkındaki bilgilerimiz tam değildir. Eldeki kaynakların gerçeğe tam olarak uyduğu söylenemez. Fıkralardan faydalanmak ise daha zor gözüküyor. Çünkü sonraları biçok fıkranın Hoca'ya uyarlandığı söylenmektedir.Bütün bunlara rağmen, Hoca'nın yaşamına dair birtakım fikirlere sahip bulunuyoruz. Örneğin, çok zengin olmadığını biliyoruz. Çünkü birçok fıkrası paraya dairdir. Bunur dışında, iştahlı olduğunu, karılarından yana sıkıntıları olduğunu, kadı hakkındaki fıkralarından haksızlığa dayana madığını, bir dönem imamlık yaptığını, tutumlu olduğunu hayal gücünün oldukça geniş olduğunu -göle maya çalmas vs .... - görmekteyiz.
Nasrettin Hoca'nın mizahı çok yönlüdür. Eğlendirir ken düşündürür, düşündürtırken öğretir, öğretirken şaşırtır.
Hoca'nın fıkraları güncel değil, kalıcıdır. Zamandan ve mekandan bağımsızdır. Yüzlerce yıl önce üretilmiş olan fıkralara bugün bile gülmemiz, bunu kanıtlamaz mı!?
Nasrettin Hoca, bilindiği kadarıyla 1208 yılında Sivrihisar'a bağlı Hortoköy' de dünyaya gelmiş.
Babası, köyün imam ı Abdullah Efendi'ydi. İlk eğitimini babasından aldı. Arapça ve din bilgisi öğrendi. Kur'an'ı hatmetti. Devrin ün yapmış alimlerinden dersler aldı. Konya medresesinde okuduğu bilinmektedir. Sivrihisar ve Akşehir' de köy hocalığı, imamlık, müdderrislik yaptığının bilinmesinin yanı sıra, sonraları Akşehir' de yaşadığı anlaşılmaktadır. Hoca'nın 1284 veya 1285 yılında Akşehir' de ölmüş olduğu sanılmaktadır. Türbesi gene aynı şehirdedir.
Hoca hakkındaki bilgilerimiz tam değildir. Eldeki kaynakların gerçeğe tam olarak uyduğu söylenemez. Fıkralardan faydalanmak ise daha zor gözüküyor. Çünkü sonraları biçok fıkranın Hoca'ya uyarlandığı söylenmektedir.Bütün bunlara rağmen, Hoca'nın yaşamına dair birtakım fikirlere sahip bulunuyoruz. Örneğin, çok zengin olmadığını biliyoruz. Çünkü birçok fıkrası paraya dairdir. Bunur dışında, iştahlı olduğunu, karılarından yana sıkıntıları olduğunu, kadı hakkındaki fıkralarından haksızlığa dayana madığını, bir dönem imamlık yaptığını, tutumlu olduğunu hayal gücünün oldukça geniş olduğunu -göle maya çalmas vs .... - görmekteyiz.
Nasrettin Hoca'nın mizahı çok yönlüdür. Eğlendirir ken düşündürür, düşündürtırken öğretir, öğretirken şaşırtır.
Hoca'nın fıkraları güncel değil, kalıcıdır. Zamandan ve mekandan bağımsızdır. Yüzlerce yıl önce üretilmiş olan fıkralara bugün bile gülmemiz, bunu kanıtlamaz mı!?