Ne Kaldı ki, Geçmişe? Metin Karadağ
"Hah işte şimdi, it olalı bir av tuttun... Bu sevgi dolu ve güven veren sözü babamdan ilk duyduğumda öylesine sevinmiş ve coşmuştum ki. koşarak çıktığım bahçemizde birkaç takla atmıştım peşpeşe, toz toprak içinde ve büyük bir keyifle.
O günden sonra babam ve annemden bu sözü ne zaman duymuşsam sıcak bir sevinç kaplamıştır içimi Bu söz, çocukluk günlerimden sonra uzun zaman boyunca, ne zaman iyi bir şey yapmışsam aile büyüklerim tarafından 'şeref madalyası' yerine kullanılmıştır. Kitabı okurken yazıların birinde gördüğünüzde hatırlayacaksınız: yakın zamana kadar ne işe yaradığı konusunda kesin bir bilgi olmadığı için 'işlevini yitirerek körelmiş kuyruk' gibi değerlendiriliyordu, 'apandisit adlı organımız.
Ancak bugün herhangi bir hastalık sonucu. sindirim sistemindeki yararlı tüm bakterilerin yok olması halinde kullanılabilecek 'yararlı bakteriler kasası' olarak işlev gördüğü anlaşıldı... Çocuklukta yaşananlarla birlikte orada kalan 'çocuksu hallerimiz' de aslında bizlerin, yaşamın tüm yorucu ve aşındırıcı etkilerine karşı kendimizi korumak için sakladığımız 'kaygısız mutlulukların kasasıdır.'
Biz onları ne kadar korursak, onlar da bizleri o kadar korurlar..."
Ne Kaldı ki, Geçmişe? Metin Karadağ
"Hah işte şimdi, it olalı bir av tuttun... Bu sevgi dolu ve güven veren sözü babamdan ilk duyduğumda öylesine sevinmiş ve coşmuştum ki. koşarak çıktığım bahçemizde birkaç takla atmıştım peşpeşe, toz toprak içinde ve büyük bir keyifle.
O günden sonra babam ve annemden bu sözü ne zaman duymuşsam sıcak bir sevinç kaplamıştır içimi Bu söz, çocukluk günlerimden sonra uzun zaman boyunca, ne zaman iyi bir şey yapmışsam aile büyüklerim tarafından 'şeref madalyası' yerine kullanılmıştır. Kitabı okurken yazıların birinde gördüğünüzde hatırlayacaksınız: yakın zamana kadar ne işe yaradığı konusunda kesin bir bilgi olmadığı için 'işlevini yitirerek körelmiş kuyruk' gibi değerlendiriliyordu, 'apandisit adlı organımız.
Ancak bugün herhangi bir hastalık sonucu. sindirim sistemindeki yararlı tüm bakterilerin yok olması halinde kullanılabilecek 'yararlı bakteriler kasası' olarak işlev gördüğü anlaşıldı... Çocuklukta yaşananlarla birlikte orada kalan 'çocuksu hallerimiz' de aslında bizlerin, yaşamın tüm yorucu ve aşındırıcı etkilerine karşı kendimizi korumak için sakladığımız 'kaygısız mutlulukların kasasıdır.'
Biz onları ne kadar korursak, onlar da bizleri o kadar korurlar..."