Her şeyiyle davetkâr ve vaatkârdı. Bakışıyla, kokusuyla, duruşuyla, gülüşüyle "sev beni"
diyordu. "Kimse benim gibi ne öpüşebilir ve ne de sevişebilir. Kimsenin teni benim tenim
kadar ipek değildir. Bütün çılgınlıkların tek
Tanrıçası benim. Ben, yağan her yağmurda soyunup dans eder, yalın ayakla dünyayı dolaşırım. Seni öyle yoğun bir sevgiyle severim
ki, ölürüm…
Afrodit olurum, Esmeralda olurum, Magdalena olurum; tüm günahlarını yüklenir,
cenneti yaşatırım sana. Sesimle sarhoş ederim seni; her günün benimle aydınlanır,
her gecen benimle iz bırakır.
Yıldızları ram ederim sana...
Ben aşk ve şehvetin kendisiyim...
Her yerde ve her anında olurum. Gözünün gördüğü,
kulaklarının duyduğu şey olurum;
Babil'in tanık olduğu aşklar, Fırat'ın yaşadığı acılar,
Alamut'un intiharları, Raskalnikov'un bunalımı olurum…
En iyi ben seni anlar ve ben seni tamamlarım…"
Her şeyiyle davetkâr ve vaatkârdı. Bakışıyla, kokusuyla, duruşuyla, gülüşüyle "sev beni"
diyordu. "Kimse benim gibi ne öpüşebilir ve ne de sevişebilir. Kimsenin teni benim tenim
kadar ipek değildir. Bütün çılgınlıkların tek
Tanrıçası benim. Ben, yağan her yağmurda soyunup dans eder, yalın ayakla dünyayı dolaşırım. Seni öyle yoğun bir sevgiyle severim
ki, ölürüm…
Afrodit olurum, Esmeralda olurum, Magdalena olurum; tüm günahlarını yüklenir,
cenneti yaşatırım sana. Sesimle sarhoş ederim seni; her günün benimle aydınlanır,
her gecen benimle iz bırakır.
Yıldızları ram ederim sana...
Ben aşk ve şehvetin kendisiyim...
Her yerde ve her anında olurum. Gözünün gördüğü,
kulaklarının duyduğu şey olurum;
Babil'in tanık olduğu aşklar, Fırat'ın yaşadığı acılar,
Alamut'un intiharları, Raskalnikov'un bunalımı olurum…
En iyi ben seni anlar ve ben seni tamamlarım…"