İslam'ın ruh dünyasını ve ahlakî boyutunu yansıtması bakımından tasavvuf önemli bir konuma sahiptir. İlk dönemlerden beri sürekli ilgi alanı olmayı başaran tasavvuf, başlangıçta her ne kadar bireysel zühd hâlinde işlevselliğini devam ettirmişse de daha sonraki dönemlerde kurumsallaşarak günümüze kadar varlık serüvenini sürdürmüştür.
Tasavvuf ilminin temel kaynağı Kur'an ve sünnettir. Tasavvufu bir pergel gibi düşünecek olursak, pergelin sabit ayağının Kur'ân ve sünnet olduğunu, hareketli ayağının ise bireyden topluma, ilimden sanata, kültürden felsefeye kadar pek çok alanda dolaştığını görebilmek mümkündür. Bununla birlikte tasavvufun teori kadar pratiği de gerekli gördüğü anlaşılmaktadır. Bu açıdan “tasavvuf” kavramına yapılan onlarca değişik tanımlama her bir sûfînin kişisel tecrübelerinin sonunda elde ettikleri marifetle doğru orantılıdır.
Kişiyi mükemmele doğru çıkardığı seyr u seferde tasavvuf, kimi zaman gizemli bir hal alır kimi zamansa kendine has metaforik bir dille insana hitap eder. Bu aşamada salike rehberlik yapması için, tasavvuf yolunun inceliklerine vakıf olan sûfî/mürşid/şeyhlere ihtiyaç duyulmaktadır. İşte bu rehber şahsiyetlerden birisi de Yahyalılı Hacı Hasan Efendi'dir. Yaşadığı dönemde ilim, irfan ve fikirleriyle ışık tutmaya çalışmış olan Hacı Hasan Efendi'nin günümüze de önemli müspet katkılarının olacağı kanaatindeyiz.
İslam'ın ruh dünyasını ve ahlakî boyutunu yansıtması bakımından tasavvuf önemli bir konuma sahiptir. İlk dönemlerden beri sürekli ilgi alanı olmayı başaran tasavvuf, başlangıçta her ne kadar bireysel zühd hâlinde işlevselliğini devam ettirmişse de daha sonraki dönemlerde kurumsallaşarak günümüze kadar varlık serüvenini sürdürmüştür.
Tasavvuf ilminin temel kaynağı Kur'an ve sünnettir. Tasavvufu bir pergel gibi düşünecek olursak, pergelin sabit ayağının Kur'ân ve sünnet olduğunu, hareketli ayağının ise bireyden topluma, ilimden sanata, kültürden felsefeye kadar pek çok alanda dolaştığını görebilmek mümkündür. Bununla birlikte tasavvufun teori kadar pratiği de gerekli gördüğü anlaşılmaktadır. Bu açıdan “tasavvuf” kavramına yapılan onlarca değişik tanımlama her bir sûfînin kişisel tecrübelerinin sonunda elde ettikleri marifetle doğru orantılıdır.
Kişiyi mükemmele doğru çıkardığı seyr u seferde tasavvuf, kimi zaman gizemli bir hal alır kimi zamansa kendine has metaforik bir dille insana hitap eder. Bu aşamada salike rehberlik yapması için, tasavvuf yolunun inceliklerine vakıf olan sûfî/mürşid/şeyhlere ihtiyaç duyulmaktadır. İşte bu rehber şahsiyetlerden birisi de Yahyalılı Hacı Hasan Efendi'dir. Yaşadığı dönemde ilim, irfan ve fikirleriyle ışık tutmaya çalışmış olan Hacı Hasan Efendi'nin günümüze de önemli müspet katkılarının olacağı kanaatindeyiz.