Allah'ın kitabı indiği günden bugüne okunup durmakta. Müslümanlar anlamadan dahi okumaya devam etmekte. İlahi kelamın nesilden nesile nakledilmesinde bunun önemli bir rolü vardır mutlaka. Ama asıl olması gereken kitabın ana fonksiyonunu icra edecek nitelikte okumaktır. Kur'an'ı okuyup anlamaya, hassaten yaşamaya ihtiyacımız var. İlk muhataplar bunu mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiler. Okudular, anladılar, yaşadılar içinde bulundukları kokuşmuş dünya düzenini değiştirdiler. Kur'an'ın ilk inen ayetlerine baktığımızda ilk iş sistem eleştirisidir. Kelime-i Tevhid sistem eleştirisinin en çarpıcı ifadesidir.
Çok ilginçtir, Kur'an'ı hayattan dışlayan bir sistem ve zamanın içinde yaşıyor olmamıza rağmen Kur'an okuyuşlarımız ve minarelerden her gün haykırılan Allah en büyüktür nidaları Allah'a karşı büyüklük taslayan müstekbirleri rahatsız etmemektedir.
Kur'an bizim bu okuyuşlarımızla bir şeref kazanmaz, ihtiyacı da yoktur. Fakat biz Kur'an'ı ilk okuyanlar gibi okursak şeref kazanacağımız kesin.
Allah'ın kitabı indiği günden bugüne okunup durmakta. Müslümanlar anlamadan dahi okumaya devam etmekte. İlahi kelamın nesilden nesile nakledilmesinde bunun önemli bir rolü vardır mutlaka. Ama asıl olması gereken kitabın ana fonksiyonunu icra edecek nitelikte okumaktır. Kur'an'ı okuyup anlamaya, hassaten yaşamaya ihtiyacımız var. İlk muhataplar bunu mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiler. Okudular, anladılar, yaşadılar içinde bulundukları kokuşmuş dünya düzenini değiştirdiler. Kur'an'ın ilk inen ayetlerine baktığımızda ilk iş sistem eleştirisidir. Kelime-i Tevhid sistem eleştirisinin en çarpıcı ifadesidir.
Çok ilginçtir, Kur'an'ı hayattan dışlayan bir sistem ve zamanın içinde yaşıyor olmamıza rağmen Kur'an okuyuşlarımız ve minarelerden her gün haykırılan Allah en büyüktür nidaları Allah'a karşı büyüklük taslayan müstekbirleri rahatsız etmemektedir.
Kur'an bizim bu okuyuşlarımızla bir şeref kazanmaz, ihtiyacı da yoktur. Fakat biz Kur'an'ı ilk okuyanlar gibi okursak şeref kazanacağımız kesin.