İnsan kültürünü zaman ve mekan sınırlaması olmadan araştırmayı amaçlayan kültürel antropoloji, dar anlamda, 'ötekinin bilimi' olarak da tanımlanabilir. Çeşitli dini ve etnik toplulukların yüzyıllardır birlikte ve hoşgörü içinde yaşadığı Anadolu'da bu ortamın sürekliliğini sağlamanın en iyi yolu, elbette ki, farklı kültürel kimlikleri iyi tanımaktan geçer. Çünkü halkı siyasal, ekonomik ve sosyal anlamda geliştirmek; onun tutum, davranış, inanç ve uygulamalarının temelinde yatan nedenleri bilmekle mümkündür.
Farklı kültürlerden insanların bir arada barış içinde yaşadığı Hatay, kültürel antropolojik araştırmalar için zengin bir kültür laboratuarı oluşturmaktadır. Bu kültürel zenginlik içerisinde, Nusayriler, gerek etnik kökenleri gerekse dini inançları bakımından önemli bir farklılık sergilemektedir. Batıni ve Alevi öğretilere dayalı bir mezhep olan Nusayrilik, aynı zamanda epeyce spekülasyona da konu olmuştur.
Hızır inancı, Hatay'ın kültürel zenginliğini süreklilik, değişim ve etkileşim boyutlarıyla en iyi yansıtan halk inançlarından birisidir. Nusayrilerde Hızır'a olan inanç, bir kült niteliğine bürünmüştür. Bu çalışmada, Nusayrilik ve Nusayrilerde Hızır kültü, antropolojik bir yaklaşımla ele alınmıştır. Kitap, ilgi çeken bir etnik grup ve grubun bir inancıyla ilgili olmasının yanında, bilimsel çalışmanın yetkin bir örneğini de oluşturmaktadır.
İnsan kültürünü zaman ve mekan sınırlaması olmadan araştırmayı amaçlayan kültürel antropoloji, dar anlamda, 'ötekinin bilimi' olarak da tanımlanabilir. Çeşitli dini ve etnik toplulukların yüzyıllardır birlikte ve hoşgörü içinde yaşadığı Anadolu'da bu ortamın sürekliliğini sağlamanın en iyi yolu, elbette ki, farklı kültürel kimlikleri iyi tanımaktan geçer. Çünkü halkı siyasal, ekonomik ve sosyal anlamda geliştirmek; onun tutum, davranış, inanç ve uygulamalarının temelinde yatan nedenleri bilmekle mümkündür.
Farklı kültürlerden insanların bir arada barış içinde yaşadığı Hatay, kültürel antropolojik araştırmalar için zengin bir kültür laboratuarı oluşturmaktadır. Bu kültürel zenginlik içerisinde, Nusayriler, gerek etnik kökenleri gerekse dini inançları bakımından önemli bir farklılık sergilemektedir. Batıni ve Alevi öğretilere dayalı bir mezhep olan Nusayrilik, aynı zamanda epeyce spekülasyona da konu olmuştur.
Hızır inancı, Hatay'ın kültürel zenginliğini süreklilik, değişim ve etkileşim boyutlarıyla en iyi yansıtan halk inançlarından birisidir. Nusayrilerde Hızır'a olan inanç, bir kült niteliğine bürünmüştür. Bu çalışmada, Nusayrilik ve Nusayrilerde Hızır kültü, antropolojik bir yaklaşımla ele alınmıştır. Kitap, ilgi çeken bir etnik grup ve grubun bir inancıyla ilgili olmasının yanında, bilimsel çalışmanın yetkin bir örneğini de oluşturmaktadır.