Nüzûl-i İsa (aleyhi's-selâm) konusunda Sahâbe döneminden itibaren ümmetin üzerinde ittifak ettiği bir kabul, modern zamanlarda Kur'ân ve Sünnet'i ‘yeni ve farklı' bir okumanın nesnesi kılma faaliyetinin sonucu olarak, yerini ‘yeni ve farklı' bir değerlendirmeye bırakıyorsa, bunun ‘ilmî özgürlük'ten daha öte bir anlamı olmalıdır. Bu tarz yaklaşımların, -ayrıca ima ve tasrihe ihtiyaç bulunmaksızın- ‘karşı taraf'ı oluşturan sahâbîsi, müfessiri, muhaddisi, kelâm âlimi ve tarihçisiyle bütün bir ümmet ulemasını itham anlamına geldiği açıktır. Sözün sahibinin yaklaşımına göre bu itham yanılgıdan cehalete, anlayış kıtlığına hatta tahrife kadar uzanır.
Bu kitapta yazar, Hazret-i İsa (a.s)'ın ahir zamanda nüzûlünü inkâr eden bir makale yazarının görüşlerini ele almaktadır.
Nüzûl-i İsa (aleyhi's-selâm) konusunda Sahâbe döneminden itibaren ümmetin üzerinde ittifak ettiği bir kabul, modern zamanlarda Kur'ân ve Sünnet'i ‘yeni ve farklı' bir okumanın nesnesi kılma faaliyetinin sonucu olarak, yerini ‘yeni ve farklı' bir değerlendirmeye bırakıyorsa, bunun ‘ilmî özgürlük'ten daha öte bir anlamı olmalıdır. Bu tarz yaklaşımların, -ayrıca ima ve tasrihe ihtiyaç bulunmaksızın- ‘karşı taraf'ı oluşturan sahâbîsi, müfessiri, muhaddisi, kelâm âlimi ve tarihçisiyle bütün bir ümmet ulemasını itham anlamına geldiği açıktır. Sözün sahibinin yaklaşımına göre bu itham yanılgıdan cehalete, anlayış kıtlığına hatta tahrife kadar uzanır.
Bu kitapta yazar, Hazret-i İsa (a.s)'ın ahir zamanda nüzûlünü inkâr eden bir makale yazarının görüşlerini ele almaktadır.