Halkbilimi, temelde psiko-sosyal bir varlık olan insanın gönlünden, hayâlinden, zihninden, elinden ve dilinden çıkan, insana dair her türlü bilgiyi merkeze alarak araştırmalar ve çözümlemeler yapan bir bilim dalıdır. Bu bağlamda halkbilimi, kültür araştırmaları olarak da adlandırılır. Beşikten mezara kadar süren insanın kültürlenme süreci, toplumun karakteristik yapısını gösteren soyut ve somut verilerin toplamıdır.
Toplumsal kültürün ilk temel parçasını oluşturan aile ve çocuk, kültür araştırmaları açısından aktif rol oynamaktadır. Çocuğun varlığı, fizyolojik ve psikolojik gelişimi, eğitim-öğretimi, kültürel belleğin aktarımı vb. gibi pek çok konu, halkbiliminde çocuk başlığı altında toplanan zengin malzemeyi ihtiva eder. Bu doğrultuda “çocuk folkloru” dendiğinde; başta ebeveynler olmak üzere toplumun çocuk için ürettikleri ile çocuğun yaratıcılığı ve kültüre kattıkları anlaşılmalıdır.
Halkbilimi, temelde psiko-sosyal bir varlık olan insanın gönlünden, hayâlinden, zihninden, elinden ve dilinden çıkan, insana dair her türlü bilgiyi merkeze alarak araştırmalar ve çözümlemeler yapan bir bilim dalıdır. Bu bağlamda halkbilimi, kültür araştırmaları olarak da adlandırılır. Beşikten mezara kadar süren insanın kültürlenme süreci, toplumun karakteristik yapısını gösteren soyut ve somut verilerin toplamıdır.
Toplumsal kültürün ilk temel parçasını oluşturan aile ve çocuk, kültür araştırmaları açısından aktif rol oynamaktadır. Çocuğun varlığı, fizyolojik ve psikolojik gelişimi, eğitim-öğretimi, kültürel belleğin aktarımı vb. gibi pek çok konu, halkbiliminde çocuk başlığı altında toplanan zengin malzemeyi ihtiva eder. Bu doğrultuda “çocuk folkloru” dendiğinde; başta ebeveynler olmak üzere toplumun çocuk için ürettikleri ile çocuğun yaratıcılığı ve kültüre kattıkları anlaşılmalıdır.