Yokluğun; atlayıp geçemediğim, uzanıp tutamadığım bir uçurum. Ayrılalı sanki asırlar geçti. Sensizlik, öyle büyüdü ki, yanında ormanların gümbürtüsü hiç kalır. Hayalinle avundum. Kumral, dalga', saçlarını omzuna dökmüştün benimle görüşmeye geldiğinde. içeride yatışımın kaçıncı günüydü anımsamıyorum ama bana bakışını, sık sık süzüşünü, dalgınlığını asla unutmadım. Tuhafıma gitmiş, -acıyor musun, sevmiyor musun yoksa?- diye sorunca; "Hayır hayır nerden çıkardın, sevmez olur muyum?" demiştin ama nedense pek inandırıcı gelmemişti bu bana. Yokluğunun beni öldüreceğini, dayanamadığımı, sensiz hiçbir şeye katlanamadığımı, söyleyince, önüne bakıp susmuştun. "Sensiz; gece yoktu, gündüz de terk etmişti beni. Gitme!
Yokluğun; atlayıp geçemediğim, uzanıp tutamadığım bir uçurum. Ayrılalı sanki asırlar geçti. Sensizlik, öyle büyüdü ki, yanında ormanların gümbürtüsü hiç kalır. Hayalinle avundum. Kumral, dalga', saçlarını omzuna dökmüştün benimle görüşmeye geldiğinde. içeride yatışımın kaçıncı günüydü anımsamıyorum ama bana bakışını, sık sık süzüşünü, dalgınlığını asla unutmadım. Tuhafıma gitmiş, -acıyor musun, sevmiyor musun yoksa?- diye sorunca; "Hayır hayır nerden çıkardın, sevmez olur muyum?" demiştin ama nedense pek inandırıcı gelmemişti bu bana. Yokluğunun beni öldüreceğini, dayanamadığımı, sensiz hiçbir şeye katlanamadığımı, söyleyince, önüne bakıp susmuştun. "Sensiz; gece yoktu, gündüz de terk etmişti beni. Gitme!