"Başlangıçta kelam vardır." Totem ve Tabu, bu sözün reddiyle ve Goethe'nin Faust'undan ünlü sözle biter:
Başlangıçta eylem vardı. Yeni sağın zihniyet yapısına yoğunlaşıp düşündükçe bir tezin güçlendiğini söyleyebilirim: özellikle despotizmin arttığı dönemlerde despotik çekirdeği yakalamada eylem-edim alanı kapanıyor, kapatılıyor. Despotizmin en has özelliği de bu değil mi? Dikişlerin attığı yer ise söylem oluyor.
12 Eylül Ruhunu incelerken Kenan Evren'in altı ciltlik anılarını ya sabır çekerek okuma sürecinde sezdiğim şeyin Tayyip Bey'in son iki yılda yaptığı ve AKP'nin resmi elektronik ortamında yer alan konuşmalarını okudukça güçlendiğini gördüm: yönetilenlerin gerçek'i eylemde muktedirin gerçek'i söylemdedir. Dolayısıyla,
baktığınız yere göre her ikisi de başlangıç olabilir.
"Başlangıçta kelam vardır." Totem ve Tabu, bu sözün reddiyle ve Goethe'nin Faust'undan ünlü sözle biter:
Başlangıçta eylem vardı. Yeni sağın zihniyet yapısına yoğunlaşıp düşündükçe bir tezin güçlendiğini söyleyebilirim: özellikle despotizmin arttığı dönemlerde despotik çekirdeği yakalamada eylem-edim alanı kapanıyor, kapatılıyor. Despotizmin en has özelliği de bu değil mi? Dikişlerin attığı yer ise söylem oluyor.
12 Eylül Ruhunu incelerken Kenan Evren'in altı ciltlik anılarını ya sabır çekerek okuma sürecinde sezdiğim şeyin Tayyip Bey'in son iki yılda yaptığı ve AKP'nin resmi elektronik ortamında yer alan konuşmalarını okudukça güçlendiğini gördüm: yönetilenlerin gerçek'i eylemde muktedirin gerçek'i söylemdedir. Dolayısıyla,
baktığınız yere göre her ikisi de başlangıç olabilir.