"Bir insan doğumundan erişkin olana kadar her şeyi yakıp yıkacak, içine alıp yok edecek bir ateş topu olmaktan sevebilen, yaratabilen bir varlığa dönüşür.''
Doğumla birlikte, anne karnında güven içinde hissettiğimiz 'bölünmez bütünün' parçası olma hissini kaybederiz. Doğum travması sırasında "hiç olma", ''yok olma'' korkusunu deneyimleriz. O evrede ömür boyu canlılığımızın devamını sağlayacak olan iç dünyamızın temelleri atılır. İç dünyamız bir durumu nasıl algıladığını duygular aracılığıyla belli eder. Duygular, üzerinde kontrolümüzün olmadığı, zihnimiz ve irademizden bağımsız bir 'hakikat'tir. Dr. Erdoğan Çalak, 25 yıllık psikanalitik temelli psikoterapi deneyimi sonucu geliştirdiği "Hâkim Duygu" kavramını kullanırken eylemlerimizin, seçimlerimizin, kendimize kurduğumuz dünyanın en önemli belirleyicisi olan üç temel duygudan bahsediyor: "Kendini kötü hissetmekten kaçınma", "Hayatta kalma dürtüsü" ve "Gerçeklik sevgisi". Yazara göre bu üç hakim duygu, üç temel kişilik örgütlenmesine yol açar. Her kişilik örgütlenmesinin dayanıklılığı, zorluklarla baş etme gücü ve durumlara uyum sağlama kapasitesi farklıdır. Normal gelişen bir çocuklukta hayatın değişik dönemlerinde hâkim duygu değiştikçe, duygusal dünyanın da nasıl değiştiğini gözlemek mümkündür.
Yazar kitap boyunca bebek anneliğinin, ebeveyn özelliklerinin, onların arasındaki ilişkinin bir bebeğin/çocuğun gelişmesinde ne kadar belirleyici olduğunun altını çizerken, aynı zamanda insanoğlunun ruhsal yapılanmasını kavrayabilmek için gerekli tarihsel ve toplumsal perspektifi ve aile sistemlerindeki farklılıkların etkilerini de okuyucuya aktarıyor.
"Bir insan doğumundan erişkin olana kadar her şeyi yakıp yıkacak, içine alıp yok edecek bir ateş topu olmaktan sevebilen, yaratabilen bir varlığa dönüşür.''
Doğumla birlikte, anne karnında güven içinde hissettiğimiz 'bölünmez bütünün' parçası olma hissini kaybederiz. Doğum travması sırasında "hiç olma", ''yok olma'' korkusunu deneyimleriz. O evrede ömür boyu canlılığımızın devamını sağlayacak olan iç dünyamızın temelleri atılır. İç dünyamız bir durumu nasıl algıladığını duygular aracılığıyla belli eder. Duygular, üzerinde kontrolümüzün olmadığı, zihnimiz ve irademizden bağımsız bir 'hakikat'tir. Dr. Erdoğan Çalak, 25 yıllık psikanalitik temelli psikoterapi deneyimi sonucu geliştirdiği "Hâkim Duygu" kavramını kullanırken eylemlerimizin, seçimlerimizin, kendimize kurduğumuz dünyanın en önemli belirleyicisi olan üç temel duygudan bahsediyor: "Kendini kötü hissetmekten kaçınma", "Hayatta kalma dürtüsü" ve "Gerçeklik sevgisi". Yazara göre bu üç hakim duygu, üç temel kişilik örgütlenmesine yol açar. Her kişilik örgütlenmesinin dayanıklılığı, zorluklarla baş etme gücü ve durumlara uyum sağlama kapasitesi farklıdır. Normal gelişen bir çocuklukta hayatın değişik dönemlerinde hâkim duygu değiştikçe, duygusal dünyanın da nasıl değiştiğini gözlemek mümkündür.
Yazar kitap boyunca bebek anneliğinin, ebeveyn özelliklerinin, onların arasındaki ilişkinin bir bebeğin/çocuğun gelişmesinde ne kadar belirleyici olduğunun altını çizerken, aynı zamanda insanoğlunun ruhsal yapılanmasını kavrayabilmek için gerekli tarihsel ve toplumsal perspektifi ve aile sistemlerindeki farklılıkların etkilerini de okuyucuya aktarıyor.