"Tekmeyi yer yemez kapaklandım. Eltopu kaptanımız Emel'di vuran." Bu unutulmaz iki cümleyle pat diye başlar Öğretmenim. 1950'li yılların başında Akdeniz'in büyülü gerçeği, acının ve umudun kıtası efsane Çukurova'da geçer her şey. Yazarın Tarsus'ta geçen yoksul, dramatik, haşarı, mizahlı ve eğlenceli çocukluğu ile Öğretmenim, yayımlandığı 1976 yılından bu yana, adeta Türk edebiyatının "Şeker Portakalı"dır... Ülkemizde 1979'da yayımlanan Şeker Portakalı'ndan üç sene önce dönemin efsanevi çocuk yayınları Milliyet Çocuk Kitapları'nca basılan bu roman ülkemizin bütün yetişkinlerinin çocukluk romanıdır, tam anlamıyla. Güney'de geçen yoksul, acılı, ama saf çocukluğunu yıllar önce Öğretmenim romanıyla dile getirmişti öğretmen-yazar H. Zekâi Yiğitler. 2004 senesinde kaybettiğimiz yazar çok sevdiği çocuklar ve günün birinde kendi çocukluğunu keşfedeceklerine emin olduğu çocukları için yazdığı Öğretmenim ve bütün eserleriyle kültür dünyamızda yeniden yerini alıyor.
"Tekmeyi yer yemez kapaklandım. Eltopu kaptanımız Emel'di vuran." Bu unutulmaz iki cümleyle pat diye başlar Öğretmenim. 1950'li yılların başında Akdeniz'in büyülü gerçeği, acının ve umudun kıtası efsane Çukurova'da geçer her şey. Yazarın Tarsus'ta geçen yoksul, dramatik, haşarı, mizahlı ve eğlenceli çocukluğu ile Öğretmenim, yayımlandığı 1976 yılından bu yana, adeta Türk edebiyatının "Şeker Portakalı"dır... Ülkemizde 1979'da yayımlanan Şeker Portakalı'ndan üç sene önce dönemin efsanevi çocuk yayınları Milliyet Çocuk Kitapları'nca basılan bu roman ülkemizin bütün yetişkinlerinin çocukluk romanıdır, tam anlamıyla. Güney'de geçen yoksul, acılı, ama saf çocukluğunu yıllar önce Öğretmenim romanıyla dile getirmişti öğretmen-yazar H. Zekâi Yiğitler. 2004 senesinde kaybettiğimiz yazar çok sevdiği çocuklar ve günün birinde kendi çocukluğunu keşfedeceklerine emin olduğu çocukları için yazdığı Öğretmenim ve bütün eserleriyle kültür dünyamızda yeniden yerini alıyor.