Yıllarca dışarıdan eğitim verdiğim bir firmada, kalite departmanı, bütün eğitmenlerden eğitimlerini standart hale getirmelerini istemişti. Her görselin ne zaman ve ne kadar süreyle gösterileceği, her eğitim grubuna aynı şeylerin, aynı şekilde söylenmesi gibi bir standardizasyon. Yani benim hiç hoşlanmadığım şeylerden bahsediyorlardı. Ben, kalite departmanının söylediklerine kulaklarımı tıkayıp, özgür eğitimler vermeye devam ettim. Ve ara sıra da katılımcılarıma şunu söyledim, “Kalite departmanı istiyor diye kaliteden ödün vermem.”
Sunum yapmakla ilgili öneriler veren hemen her kitapta bahsi geçen bir konudur bu: “Kesinlikle projeksiyon cihazının önünde durmayın. Yansı üzerinize gelmesin”. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bugüne kadar yansı üzerime geldiği için yapılan sınavlarda başarısız olan hiç bir öğrencim olmamıştır.
Kaliteli bir sunum hazırlamayı öğrenmenin önemli kaynaklarından birisi kaliteli sunumlar hazırlayan bir hocanın yanında “çıraklık” yapmaktır. Onu gözlemlemektir, ufak tefek yerlerde ilişkilerini takip etmektir. Bu parametrelerin sayısı çok arttırılabilir fakat arttırmayacağım. Sadece şunu yazacağım, eğer iyi bir hoca bulabilirseniz onun çantasını bile taşıyın. Ve lütfen bunu bir gurur meselesi yapın. İyi hocanızın çantasını bile taşıyor olabilmekten gurur duyun.
Çok gösterişli, lüks içindeki ortamlarda ders yapmanın, öğrenmeye ve sınav başarısına özel bir katkısı olduğunu ben hiç gözlemlemedim. Hatta, çevresel uyaranların artması nedeniyle, bir noktadan sonra performansa olumsuz etki bile yapabilmektedir böyle mekanlar. Ben insan kaynakları yöneticilerine hep şunu derim, “Büyük masraflar yapmayın eğitim için. Eğitime aklı başında adam yollayın. Benim bütün ihtiyacım budur”.
- Korel Eraybar
Yıllarca dışarıdan eğitim verdiğim bir firmada, kalite departmanı, bütün eğitmenlerden eğitimlerini standart hale getirmelerini istemişti. Her görselin ne zaman ve ne kadar süreyle gösterileceği, her eğitim grubuna aynı şeylerin, aynı şekilde söylenmesi gibi bir standardizasyon. Yani benim hiç hoşlanmadığım şeylerden bahsediyorlardı. Ben, kalite departmanının söylediklerine kulaklarımı tıkayıp, özgür eğitimler vermeye devam ettim. Ve ara sıra da katılımcılarıma şunu söyledim, “Kalite departmanı istiyor diye kaliteden ödün vermem.”
Sunum yapmakla ilgili öneriler veren hemen her kitapta bahsi geçen bir konudur bu: “Kesinlikle projeksiyon cihazının önünde durmayın. Yansı üzerinize gelmesin”. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bugüne kadar yansı üzerime geldiği için yapılan sınavlarda başarısız olan hiç bir öğrencim olmamıştır.
Kaliteli bir sunum hazırlamayı öğrenmenin önemli kaynaklarından birisi kaliteli sunumlar hazırlayan bir hocanın yanında “çıraklık” yapmaktır. Onu gözlemlemektir, ufak tefek yerlerde ilişkilerini takip etmektir. Bu parametrelerin sayısı çok arttırılabilir fakat arttırmayacağım. Sadece şunu yazacağım, eğer iyi bir hoca bulabilirseniz onun çantasını bile taşıyın. Ve lütfen bunu bir gurur meselesi yapın. İyi hocanızın çantasını bile taşıyor olabilmekten gurur duyun.
Çok gösterişli, lüks içindeki ortamlarda ders yapmanın, öğrenmeye ve sınav başarısına özel bir katkısı olduğunu ben hiç gözlemlemedim. Hatta, çevresel uyaranların artması nedeniyle, bir noktadan sonra performansa olumsuz etki bile yapabilmektedir böyle mekanlar. Ben insan kaynakları yöneticilerine hep şunu derim, “Büyük masraflar yapmayın eğitim için. Eğitime aklı başında adam yollayın. Benim bütün ihtiyacım budur”.
- Korel Eraybar