Günümüzde eski okçuluğumuzla ve onun ihyâsı için uğraşan çeşitli dernek ve ferdî teşebbüsler görülmektedir. İstanbul Fetih Cemiyeti'ne bağlı olan Tarihi Okçuluk Enstitüsü de, bir zamanlar çok önemli bir savaş ve spor faaliyeti olan okçuluğumuzun yeniden ihyası, yaygınlaşması, hatta olimpiyat sporları arasına girmesi dileğini taşımaktadır. Bu sebeple bu sahada yazılı kaynakların günümüze aktarılması lüzumlu olduğu gibi, hatta tekrar Türk ok ve yayının imal edilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini düşünmektedir. Eski ve son okçularımızdan Hezar-ı fen Necmeddin Okyay'ın "yeryüzünde Türk okçuluğu ortadan tamamen kalksa bile, Kânî Mustafa Bey'in Türk Okçuluğu hakkında yazdığı eser, bu sporun ihyası için kâfidir" dediğini biliyoruz. İşte, İstanbul Fetih Cemiyeti'nin Türk Kültür ve bilhassa spor tarihine takdim ettiği elinizdeki bu eser, Sultan II. Mahmud tarafından Mustafa Kânî Bey'e 1252/1836 yılında yazdırılmıştır. Kurulduğundan bu yana ilim, sanat ve kültür hayatımıza yön verebilecek nadide ve kıymetli eserlerin neşri için çalışan cemiyetimiz, bu defa, çok kıymetli olan elinizdeki eserin ileriki tarihlerde meraklılarına, fiilen okçuluk sporuyla uğraşanlara ve hatta bu sporun ok ve yay gibi ana unsurlarının tekrar imaline yardımcı olacağı kanaatini ve ümidini taşımaktadır. Bu ümit ve kanaatle eserin tek yazma nüshası İst. Üniv. Kütüphanesinden temin edilmiş ve eski metin, sahasının uzmanı olan kıymetli ilim adamı Prof Dr. Mehmet Canatar tarafından Latin harflerine ve daha sonra da yine sahasının uzmanı olan müdekkik ilim adamı Prof. Dr. Kemal Yavuz tarafından da daha rahat anlaşılabilmesi için günümüz Türkçesine çevrilmiştir. Bu suretle elinizdeki eser daha anlaşılabilir ve kullanılabilir olarak ortaya çıkmıştır diyebiliriz. Ayrıca eserin sonuna orijinal nüsha tıpkıbasım olarak ilave edilmiştir.
Günümüzde eski okçuluğumuzla ve onun ihyâsı için uğraşan çeşitli dernek ve ferdî teşebbüsler görülmektedir. İstanbul Fetih Cemiyeti'ne bağlı olan Tarihi Okçuluk Enstitüsü de, bir zamanlar çok önemli bir savaş ve spor faaliyeti olan okçuluğumuzun yeniden ihyası, yaygınlaşması, hatta olimpiyat sporları arasına girmesi dileğini taşımaktadır. Bu sebeple bu sahada yazılı kaynakların günümüze aktarılması lüzumlu olduğu gibi, hatta tekrar Türk ok ve yayının imal edilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini düşünmektedir. Eski ve son okçularımızdan Hezar-ı fen Necmeddin Okyay'ın "yeryüzünde Türk okçuluğu ortadan tamamen kalksa bile, Kânî Mustafa Bey'in Türk Okçuluğu hakkında yazdığı eser, bu sporun ihyası için kâfidir" dediğini biliyoruz. İşte, İstanbul Fetih Cemiyeti'nin Türk Kültür ve bilhassa spor tarihine takdim ettiği elinizdeki bu eser, Sultan II. Mahmud tarafından Mustafa Kânî Bey'e 1252/1836 yılında yazdırılmıştır. Kurulduğundan bu yana ilim, sanat ve kültür hayatımıza yön verebilecek nadide ve kıymetli eserlerin neşri için çalışan cemiyetimiz, bu defa, çok kıymetli olan elinizdeki eserin ileriki tarihlerde meraklılarına, fiilen okçuluk sporuyla uğraşanlara ve hatta bu sporun ok ve yay gibi ana unsurlarının tekrar imaline yardımcı olacağı kanaatini ve ümidini taşımaktadır. Bu ümit ve kanaatle eserin tek yazma nüshası İst. Üniv. Kütüphanesinden temin edilmiş ve eski metin, sahasının uzmanı olan kıymetli ilim adamı Prof Dr. Mehmet Canatar tarafından Latin harflerine ve daha sonra da yine sahasının uzmanı olan müdekkik ilim adamı Prof. Dr. Kemal Yavuz tarafından da daha rahat anlaşılabilmesi için günümüz Türkçesine çevrilmiştir. Bu suretle elinizdeki eser daha anlaşılabilir ve kullanılabilir olarak ortaya çıkmıştır diyebiliriz. Ayrıca eserin sonuna orijinal nüsha tıpkıbasım olarak ilave edilmiştir.