Okul öncesi çağı, çocukların bilişsel, duyuşsal, ahlaki, dini gelişimin en hızlı ve kalıcı olduğu bir dönemdir. Bu dönemde verilecek her türlü eğitim, bireyin kimlik ve kişilik oluşumuna etki etmektedir. Kısa ama çok önemli olan bu yaş döneminin çocukların bütün gelişim alanlarına ihtiyaç verebilecek şekilde değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Çocukların fiziksel ihtiyacı giderilip duygusal yönleri ihmal edildiğinde, çocuklar bu eksikliği hayatı boyunca hissedebilir. Bu dönem kritik bir özelliğe sahip olduğu için bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor öğrenme alanlarındaki eksiklikleri telafi etmek ilerleyen zaman diliminde güç belki de imkânsız olabilir.
Erken dönem çocuklarında soru sorma, dil gelişimi ile birlikte başladığı için 4-6 yaş aralığında merak ve soru sorma duygu çok yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Bu dönemde özellikle din ile ilgili sorular yoğunluk kazanmaktadır. Çocukların bu alandaki sorunlarına cevap verme konusunda aileden sonra en büyük görev okul öncesi öğretmenlerine düşmektedir. Çalışmanın amacı da okul öncesi öğretmeni yetiştiren lisans programlarında erken çocukluk dönemine yönelik din eğitimi derslerine ihtiyaç olup olmadığını tespit etmektir.
Okul öncesi çağı, çocukların bilişsel, duyuşsal, ahlaki, dini gelişimin en hızlı ve kalıcı olduğu bir dönemdir. Bu dönemde verilecek her türlü eğitim, bireyin kimlik ve kişilik oluşumuna etki etmektedir. Kısa ama çok önemli olan bu yaş döneminin çocukların bütün gelişim alanlarına ihtiyaç verebilecek şekilde değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Çocukların fiziksel ihtiyacı giderilip duygusal yönleri ihmal edildiğinde, çocuklar bu eksikliği hayatı boyunca hissedebilir. Bu dönem kritik bir özelliğe sahip olduğu için bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor öğrenme alanlarındaki eksiklikleri telafi etmek ilerleyen zaman diliminde güç belki de imkânsız olabilir.
Erken dönem çocuklarında soru sorma, dil gelişimi ile birlikte başladığı için 4-6 yaş aralığında merak ve soru sorma duygu çok yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Bu dönemde özellikle din ile ilgili sorular yoğunluk kazanmaktadır. Çocukların bu alandaki sorunlarına cevap verme konusunda aileden sonra en büyük görev okul öncesi öğretmenlerine düşmektedir. Çalışmanın amacı da okul öncesi öğretmeni yetiştiren lisans programlarında erken çocukluk dönemine yönelik din eğitimi derslerine ihtiyaç olup olmadığını tespit etmektir.