Eleştiri Yazıları'nın 4. cildi, A. Benk'in 1947-1975 yılları arasında kaleme aldığı, ilk 3 ciltteki metinlerden farklı yazılarını kapsıyor. Gerçekten de kitap eleştirileri, tiyatro eleştirilerini, polemik yazıları ya da söyleşilerden oluşmuyor bu cilt. A. Benk'in yazına, resme, müziğe yöntemli bakışını, sanatsal ürünleri yorumlayış felsefesini, okurların roman-içi yaşamlarını ortaya koyuş biçimini gösteren ve bu arada insanın roman-içi değil, dünya-içi yaşamında kendini nasıl “savunmak“ zorunda kalacağını sergileyen yazılar toplamı bu 4. cilt.
“Okuyarak var olan“, dolayısıyla “okuyarak var eden“ bir yazı ustasının insana ve insanın yaratımına eleştirel gözle bakışını sunan bütün bu yazıları birleştirecek bence en uygun başlık da, A. Benk'in 1951'de Fransızca olarak yayımladığı yazısının Latince başlığıydı: “Lego, ergo sum“: Okuyorum Öyleyse Varım.
Okuyorum Öyleyse Varım hiç kuşkusuz A. Benk'in yazılarını derleyen bir kitap, A. Benk'in kitabı. Ancak, daha önceki üç cilde girmemiş bu yazıların ayrı bir ciltte, ayrı bir başlık altında, değişik bir düzenlemeyle bir araya getirilmesinin nedeni son derece özel: Kitabı yayıma hazırlayanın isteği, seçimi, yaklaşımı.
Okuyorum Öyleyse Varım topluca on beş yazı içeren altı bölümden oluşuyor: “Kurumsal ve Yöntemsel Yaklaşımlar“; “Eleştirel Denemeler“; “Roman Değerlendirmeleri“, “Bir Ressama Bakış“; “Taramalar“, “Çağdaş İnsancılık Davası Dosyası“.
Her Bölüm A. Benk'in düşünsel yaşamının yakaşık otuz yıllık bir süre (1947-1975) içindeki en çarpıcı yanlarını, birbirini kaynaklarını ve bu arada bir yazı ustası olarak “düşünsel varoluş“unu özgürce sürdürebilmek için giriştiği, girişmek zorunda kaldığı “hukuksal mücadele“yi gösteriyor.
Eleştiri Yazıları'nın 4. cildi, A. Benk'in 1947-1975 yılları arasında kaleme aldığı, ilk 3 ciltteki metinlerden farklı yazılarını kapsıyor. Gerçekten de kitap eleştirileri, tiyatro eleştirilerini, polemik yazıları ya da söyleşilerden oluşmuyor bu cilt. A. Benk'in yazına, resme, müziğe yöntemli bakışını, sanatsal ürünleri yorumlayış felsefesini, okurların roman-içi yaşamlarını ortaya koyuş biçimini gösteren ve bu arada insanın roman-içi değil, dünya-içi yaşamında kendini nasıl “savunmak“ zorunda kalacağını sergileyen yazılar toplamı bu 4. cilt.
“Okuyarak var olan“, dolayısıyla “okuyarak var eden“ bir yazı ustasının insana ve insanın yaratımına eleştirel gözle bakışını sunan bütün bu yazıları birleştirecek bence en uygun başlık da, A. Benk'in 1951'de Fransızca olarak yayımladığı yazısının Latince başlığıydı: “Lego, ergo sum“: Okuyorum Öyleyse Varım.
Okuyorum Öyleyse Varım hiç kuşkusuz A. Benk'in yazılarını derleyen bir kitap, A. Benk'in kitabı. Ancak, daha önceki üç cilde girmemiş bu yazıların ayrı bir ciltte, ayrı bir başlık altında, değişik bir düzenlemeyle bir araya getirilmesinin nedeni son derece özel: Kitabı yayıma hazırlayanın isteği, seçimi, yaklaşımı.
Okuyorum Öyleyse Varım topluca on beş yazı içeren altı bölümden oluşuyor: “Kurumsal ve Yöntemsel Yaklaşımlar“; “Eleştirel Denemeler“; “Roman Değerlendirmeleri“, “Bir Ressama Bakış“; “Taramalar“, “Çağdaş İnsancılık Davası Dosyası“.
Her Bölüm A. Benk'in düşünsel yaşamının yakaşık otuz yıllık bir süre (1947-1975) içindeki en çarpıcı yanlarını, birbirini kaynaklarını ve bu arada bir yazı ustası olarak “düşünsel varoluş“unu özgürce sürdürebilmek için giriştiği, girişmek zorunda kaldığı “hukuksal mücadele“yi gösteriyor.