“Küreselleşmenin artık konuşulmadığı, tüm kültürlerin bir şekilde akışkan kategoriler olarak birbirini etkilediği, dönüştürdüğü varsayılan XXI. yüzyılda İbn Teymiyye gibi bir şahıs merkeze alınarak İslam'ın bir şiddet dini olarak kodlanması, din olarak İslam'ın çoğulcu toplum teorilerinin varlığına imkân vermediği iddiası gibi daha başından tartışmalı, ön yargılı, hatalı yaklaşımların olduğu günümüzde, bu iddiaların niteliğinin tespiti önem arz etmektedir. Bu noktada Batı'yı suçlamaya gerek yoktur; zira İbn Teymiyye'yi referans kod olarak görüp varlıklarını bir anlamda ona borçlu olan grupların yazdıkları ve yaptıklarıyla bu tür yorumlara fırsat verdiklerini söylemek mümkündür.
Bu çalışma, Batı literatüründe İbn Teymiyye'ye yönelik yaklaşımların niteliğine ve oluşturulma biçimlerine olan merak sonucu vücut bulmuştur. Cevabı aranan temel sorular şunlardır: Batı düşüncesinde İbn Teymiyye nasıl algılanmaktadır; Batılı araştırmacılar tarafından radikal İslamî gruplar ile İbn Teymiyye arasında nasıl bir ilişki kurulmaktadır; İbn Teymiyye'nin düşünceleri nasıl ve hangi metodlarla okunmaktadır? Çalışmanın varsayımı ise İbn Teymiyye'nin isim ve fikirlerinin İslamcı grupların kendi eylemleriyle onun düşünceleri arasında kurdukları ilişkileri ve ayrıca Batılı yazarların onu okumadaki metodolojik hataları nedeniyle; yıpratılmış, hırpalanmış olduğu kabulüne dayanmaktadır.
Batı'da İbn Teymiyye üzerine çok fazla yayın olduğundan çalışmanın sınırlandırılması kaçınılmaz olmuştur. Çalışma örnekleme yöntemi kullanılarak İbn Teymiyye üzerine bir fikri ısrarla işleyen seçili bazı makaleler üzerine yapılmıştır. Zira Batı'da İslam kelimesiyle aynı terkipte yer verilen radikalizm, fundemantalizm, şiddet, terör, cihad gibi bazı anahtar kelimelerin işlendiği makale ve kitaplarda, mutlaka İbn Teymiyye'ye atıf yapılmakta, bu bağlamda bazı İslamî grupların uyguladığı şiddetin tek kaynağı olarak İbn Teymiyye'yi kabul eden oldukça geniş bir literatürün varlığı görülmektedir.”
“Küreselleşmenin artık konuşulmadığı, tüm kültürlerin bir şekilde akışkan kategoriler olarak birbirini etkilediği, dönüştürdüğü varsayılan XXI. yüzyılda İbn Teymiyye gibi bir şahıs merkeze alınarak İslam'ın bir şiddet dini olarak kodlanması, din olarak İslam'ın çoğulcu toplum teorilerinin varlığına imkân vermediği iddiası gibi daha başından tartışmalı, ön yargılı, hatalı yaklaşımların olduğu günümüzde, bu iddiaların niteliğinin tespiti önem arz etmektedir. Bu noktada Batı'yı suçlamaya gerek yoktur; zira İbn Teymiyye'yi referans kod olarak görüp varlıklarını bir anlamda ona borçlu olan grupların yazdıkları ve yaptıklarıyla bu tür yorumlara fırsat verdiklerini söylemek mümkündür.
Bu çalışma, Batı literatüründe İbn Teymiyye'ye yönelik yaklaşımların niteliğine ve oluşturulma biçimlerine olan merak sonucu vücut bulmuştur. Cevabı aranan temel sorular şunlardır: Batı düşüncesinde İbn Teymiyye nasıl algılanmaktadır; Batılı araştırmacılar tarafından radikal İslamî gruplar ile İbn Teymiyye arasında nasıl bir ilişki kurulmaktadır; İbn Teymiyye'nin düşünceleri nasıl ve hangi metodlarla okunmaktadır? Çalışmanın varsayımı ise İbn Teymiyye'nin isim ve fikirlerinin İslamcı grupların kendi eylemleriyle onun düşünceleri arasında kurdukları ilişkileri ve ayrıca Batılı yazarların onu okumadaki metodolojik hataları nedeniyle; yıpratılmış, hırpalanmış olduğu kabulüne dayanmaktadır.
Batı'da İbn Teymiyye üzerine çok fazla yayın olduğundan çalışmanın sınırlandırılması kaçınılmaz olmuştur. Çalışma örnekleme yöntemi kullanılarak İbn Teymiyye üzerine bir fikri ısrarla işleyen seçili bazı makaleler üzerine yapılmıştır. Zira Batı'da İslam kelimesiyle aynı terkipte yer verilen radikalizm, fundemantalizm, şiddet, terör, cihad gibi bazı anahtar kelimelerin işlendiği makale ve kitaplarda, mutlaka İbn Teymiyye'ye atıf yapılmakta, bu bağlamda bazı İslamî grupların uyguladığı şiddetin tek kaynağı olarak İbn Teymiyye'yi kabul eden oldukça geniş bir literatürün varlığı görülmektedir.”