Günün birinde hepimiz ölmüş olacağız... Ölüm, yaşamımıza damgasını vurmuştur. Bu öyle bir silinemez damgadır ki, ölüm düşüncesi hakkındaki ilk metinlerden biri olan Gılgamış destanından çağımızın düşünce ve sanat eserlerine kadar hepsi onun işaretini taşır. Hatta iddia edilebilir ki, ölüm düşünce ve korkusu, insanın varoluşunu bütünüyle şekillendiren ve onun ölüm aşan sistemler kurmasına sebebiyet veren en önemli hasletidir. Ölümle kıyaslandığında diğer her şey soluk kalmakta, yavaş yavaş siyaha dönüp kararmaktadır. İşte bu kitap, bu konudaki klasikleşmiş ana metinleri ve içinde bulunduğumuz büyük kültür çevresinin ölümle ilgili felsefi düşünüşünün temel örneklerini bir araya getirerek ölümü anlamaya, anlatmaya ve anlamlandırmaya çalışmaktadır.
Günün birinde hepimiz ölmüş olacağız... Ölüm, yaşamımıza damgasını vurmuştur. Bu öyle bir silinemez damgadır ki, ölüm düşüncesi hakkındaki ilk metinlerden biri olan Gılgamış destanından çağımızın düşünce ve sanat eserlerine kadar hepsi onun işaretini taşır. Hatta iddia edilebilir ki, ölüm düşünce ve korkusu, insanın varoluşunu bütünüyle şekillendiren ve onun ölüm aşan sistemler kurmasına sebebiyet veren en önemli hasletidir. Ölümle kıyaslandığında diğer her şey soluk kalmakta, yavaş yavaş siyaha dönüp kararmaktadır. İşte bu kitap, bu konudaki klasikleşmiş ana metinleri ve içinde bulunduğumuz büyük kültür çevresinin ölümle ilgili felsefi düşünüşünün temel örneklerini bir araya getirerek ölümü anlamaya, anlatmaya ve anlamlandırmaya çalışmaktadır.