İlkay Tuna bu kitabında;
“Ölümün sonrası, ölen için bir bilinmezliktir, ancak geride kalanlar için yaşam nedir?” sorusunu,
Gönüllü başlanan göç yollarının zaman içerisinde nasıl sürgüne dönüştüğünü,
Ertelenen hayallerin bir gün sonsuza kadar kaybolabileceklerini,
Kuşaklar boyu hiç bitmeyen, Balkanlar'daki Türkiye özlemini ve sergilenen kadın fotoğraflarındaki hüznü,
Kentsel yalnızlığın boyutlarını ve yaşama ilişkin daha pek çok şey düşündürürken, aşkın karanlık pencerelerinden kadınca bir gözle bakmayı da ihmal etmiyor.
İlkay Tuna bu kitabında;
“Ölümün sonrası, ölen için bir bilinmezliktir, ancak geride kalanlar için yaşam nedir?” sorusunu,
Gönüllü başlanan göç yollarının zaman içerisinde nasıl sürgüne dönüştüğünü,
Ertelenen hayallerin bir gün sonsuza kadar kaybolabileceklerini,
Kuşaklar boyu hiç bitmeyen, Balkanlar'daki Türkiye özlemini ve sergilenen kadın fotoğraflarındaki hüznü,
Kentsel yalnızlığın boyutlarını ve yaşama ilişkin daha pek çok şey düşündürürken, aşkın karanlık pencerelerinden kadınca bir gözle bakmayı da ihmal etmiyor.