Tanrı'nın varlığı ve insanın özgürlüğü gibi, bizim nihâî varoluş şartlarımızla ilgili felsefî-teolojik problemlerin başta gelenlerinden biri de ölümsüzlük problemidir. Bu problem karşısında belli bir kanaate sahip olmanın, sadece nihaî mukadderatımız açısından değil, mevcut hayatımız açısından bakıldığında da içerdiği hususlar vardır ve bu hususlar kişiliğimiz ve dünya görüşümüz açısından son derece büyük bir önem arz etmektedir.
Böyle bir hareket noktasına sahip olan Prof. Dr. Turan Koç, elinizdeki eserinde ruh-beden ilişkisini çeşitli açılardan değerlendirdikten sonra ölümden sonra diriliş ve ölümsüzlük kavramlarını felsefî bir temele kavuşturmayı deniyor. İslam düşünürlerinin konuyla ilgili olarak ortaya koyduğu doktrinleri de din felsefesi açısından değerlendiren yazar, bu eseriyle Türkçedeki felsefî literatüre gerçek bir katkıda bulunmuş sayılmalıdır.
Tanrı'nın varlığı ve insanın özgürlüğü gibi, bizim nihâî varoluş şartlarımızla ilgili felsefî-teolojik problemlerin başta gelenlerinden biri de ölümsüzlük problemidir. Bu problem karşısında belli bir kanaate sahip olmanın, sadece nihaî mukadderatımız açısından değil, mevcut hayatımız açısından bakıldığında da içerdiği hususlar vardır ve bu hususlar kişiliğimiz ve dünya görüşümüz açısından son derece büyük bir önem arz etmektedir.
Böyle bir hareket noktasına sahip olan Prof. Dr. Turan Koç, elinizdeki eserinde ruh-beden ilişkisini çeşitli açılardan değerlendirdikten sonra ölümden sonra diriliş ve ölümsüzlük kavramlarını felsefî bir temele kavuşturmayı deniyor. İslam düşünürlerinin konuyla ilgili olarak ortaya koyduğu doktrinleri de din felsefesi açısından değerlendiren yazar, bu eseriyle Türkçedeki felsefî literatüre gerçek bir katkıda bulunmuş sayılmalıdır.