Din bir bedense, tasavvuf onun içinde ruhtur. Ruhsuz cesedin nasıl bir hükmü yoksa tasavvufsuz dinin de hiç bir hükmü yoktur.
Dini yaşatan, gönüllere nakşeden, gönüllere işleyen hep tasavvuf büyükleri olmuştur. Gittikleri beldelerde insanları akın akın Allah yoluna sevk edenler hep o gönül adamları olmuştur. Hacı Bektaşi Veliler, Hacı Bayram Veliler, Mevlanalar, Yunus Emreler hep gönül adamları, bu mübarekler insanlara Allah'ı sevdirmişler, Allah'a yöneltmişlerdir.
"Ve Adem Allah'ın vücuduyla vücudlandı, Allah'ın ruhuyla ruhlandı, Allah'ın ilmiyle malumat sahibi oldu, Allah'ın zikriyle bezendi. Adem, vucutlanıp doğrulunca Allah'ın ona muhabbeti tam olunca, Adem de kendisine muhabbet edene muhabbet etmeye başladı. Allah ve 'Adem muhabbetullahı Allah'ın demi oldu. Bu muhabbet aşkı oluşturdu ve Adem kendisini kendi varlığıyla var eden halikine aşık oldu."
Din bir bedense, tasavvuf onun içinde ruhtur. Ruhsuz cesedin nasıl bir hükmü yoksa tasavvufsuz dinin de hiç bir hükmü yoktur.
Dini yaşatan, gönüllere nakşeden, gönüllere işleyen hep tasavvuf büyükleri olmuştur. Gittikleri beldelerde insanları akın akın Allah yoluna sevk edenler hep o gönül adamları olmuştur. Hacı Bektaşi Veliler, Hacı Bayram Veliler, Mevlanalar, Yunus Emreler hep gönül adamları, bu mübarekler insanlara Allah'ı sevdirmişler, Allah'a yöneltmişlerdir.
"Ve Adem Allah'ın vücuduyla vücudlandı, Allah'ın ruhuyla ruhlandı, Allah'ın ilmiyle malumat sahibi oldu, Allah'ın zikriyle bezendi. Adem, vucutlanıp doğrulunca Allah'ın ona muhabbeti tam olunca, Adem de kendisine muhabbet edene muhabbet etmeye başladı. Allah ve 'Adem muhabbetullahı Allah'ın demi oldu. Bu muhabbet aşkı oluşturdu ve Adem kendisini kendi varlığıyla var eden halikine aşık oldu."