19. yy'da ortaya çıkan milliyetçilik akımıyla “ulus devlet” fikri Avrupa'da çok uluslu devletleri parçalamaya başladığında, Osmanlı Devleti yüzyıllık enerjisini toprak bütünlüğünü korumaya yönelik politikalara harcadı. Özellikle Tanzimat sürecinden itibaren Osmanlıcılık ve Ümmetçilik başta olmak üzere devletin dağılmasını önlemeye yönelik çeşitli fikir akımları uygulamaya konuldu. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamadı. Bütün bu başarısız girişimlerin sonunda Osmanlı'yı parçalayan/dağılma sürecine sürükleyen milliyetçilik, yeni devletimizin kuruluşunun temel dayanağı olan Türkçülüğün oluşmasına zemin hazırlamıştır. Ziya Gökalp'in başını çektiği Türkçülük, siyasi anlamda başarılı olmuş, bugün içerisinde yaşadığımız emperyalizmin gözünü bir an olsun ayırmadığı topraklarda bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağlamıştır.
M. Kemal Atatürk'ün “fikrimin babası” diye övdüğü Ziya Gökalp; millî şuurun, millî ruhun uyandırılmasında, millî kültürün ortaya çıkarılmasında halk hayatına gidilmesi gerektiğini “halka doğru” sloganıyla sistemleştirir. Bu anlayış, Atatürk'ün “Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür” sözüyle âdeta yeni Cumhuriyetin temel felsefesi hâline gelir ve hızlıca çalışmalara başlanır. Bu anlamda, eğitim ve kültür alanında çeşitli kurumlar teşkilâtlandırılır. Gerçekleştirilen inkılapların, örgün eğitimin dışında kalan kitlelere anlatılması/yayılması ihtiyacını karşılamak için bir fikir ortaya atılır ve bunun sonucunda 1932 yılında Halkevleri kurulur.
Bu çalışma, modern Türkiye'nin şekillenmesi sürecinde önemli bir kurum olarak işlev gören Halkevlerinin, küçük bir kasaba görünümünde bulunan Ordu şehri şubesi özelindeki dergi yayıncılığı faaliyetlerini kapsamaktadır. 1944-1952 yılları arasında Ordu ve Yeşil Ordu isimleriyle 21 sayı olarak yayınlanan dergilerde; dönemin siyasi, kültürel ve ekonomik atmosferini yerel bir pencereden soluma imkânına sahip olacaksınız. Çalışmamızın Türkiye'nin modernleşme sürecini ele alan çalışmalar başta olmak üzere, sosyal bilimlerin farklı disiplinlerinde benzer temalara sahip ilgili araştırmalara kaynaklık edeceğini ümit ediyoruz.
Arı Sanat Yayınevi
19. yy'da ortaya çıkan milliyetçilik akımıyla “ulus devlet” fikri Avrupa'da çok uluslu devletleri parçalamaya başladığında, Osmanlı Devleti yüzyıllık enerjisini toprak bütünlüğünü korumaya yönelik politikalara harcadı. Özellikle Tanzimat sürecinden itibaren Osmanlıcılık ve Ümmetçilik başta olmak üzere devletin dağılmasını önlemeye yönelik çeşitli fikir akımları uygulamaya konuldu. Ancak hiçbirinde başarı sağlanamadı. Bütün bu başarısız girişimlerin sonunda Osmanlı'yı parçalayan/dağılma sürecine sürükleyen milliyetçilik, yeni devletimizin kuruluşunun temel dayanağı olan Türkçülüğün oluşmasına zemin hazırlamıştır. Ziya Gökalp'in başını çektiği Türkçülük, siyasi anlamda başarılı olmuş, bugün içerisinde yaşadığımız emperyalizmin gözünü bir an olsun ayırmadığı topraklarda bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasını sağlamıştır.
M. Kemal Atatürk'ün “fikrimin babası” diye övdüğü Ziya Gökalp; millî şuurun, millî ruhun uyandırılmasında, millî kültürün ortaya çıkarılmasında halk hayatına gidilmesi gerektiğini “halka doğru” sloganıyla sistemleştirir. Bu anlayış, Atatürk'ün “Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür” sözüyle âdeta yeni Cumhuriyetin temel felsefesi hâline gelir ve hızlıca çalışmalara başlanır. Bu anlamda, eğitim ve kültür alanında çeşitli kurumlar teşkilâtlandırılır. Gerçekleştirilen inkılapların, örgün eğitimin dışında kalan kitlelere anlatılması/yayılması ihtiyacını karşılamak için bir fikir ortaya atılır ve bunun sonucunda 1932 yılında Halkevleri kurulur.
Bu çalışma, modern Türkiye'nin şekillenmesi sürecinde önemli bir kurum olarak işlev gören Halkevlerinin, küçük bir kasaba görünümünde bulunan Ordu şehri şubesi özelindeki dergi yayıncılığı faaliyetlerini kapsamaktadır. 1944-1952 yılları arasında Ordu ve Yeşil Ordu isimleriyle 21 sayı olarak yayınlanan dergilerde; dönemin siyasi, kültürel ve ekonomik atmosferini yerel bir pencereden soluma imkânına sahip olacaksınız. Çalışmamızın Türkiye'nin modernleşme sürecini ele alan çalışmalar başta olmak üzere, sosyal bilimlerin farklı disiplinlerinde benzer temalara sahip ilgili araştırmalara kaynaklık edeceğini ümit ediyoruz.
Arı Sanat Yayınevi