Dünyada küreselleşmenin artan etkisi, tüketici algılarında meydana gelen değişmeler, rekabetin artması gibi birçok faktör toplumsal, sosyal ve ekonomik hayatı etkilemektedir. Ekonomik hayatın önemli faktörlerinin başında gelen işletmeler de bu değişimden yadsınamayacak şekilde etkilenmektedir. İşletmeler geleneksel yapılarından ayrılarak günün koşullarına ayak uydurabilmek, rekabet üstünlüğü sağlamak ve rakiplerine karşı önde olmak için kendilerini sürekli yenilemekte ve geliştirmektedir. Bu değişim ve dönüşüm kullanılan teknolojiden tüketici ilişkilerine, sundukları hizmetten ürünlerinin kalitesine kadar birçok alanda kendini göstermektedir. Bu değişimlerin yanı sıra en önemli değişim işletmelerin işgörenlere karşı sahip oldukları beklenti ve bakış açılarındaki değişimdir. Çünkü işletmeler sahip oldukları teknoloji, ürün, araç gerecin yanı sıra gerekli yetkinliklere ve yeterliliklere sahip işgörenlerinin hem günümüzde rekabet üstünlüğü sağlamada hem de işletmelerinin gelecek hedeflerine ulaşmasında önemli bir etken olduğu bilincindedirler. Diğer taraftan işgörenler de kendilerini geliştirecek fırsatların olduğu, kariyer beklentilerinin karşılandığı, adil ücret sisteminin uygulandığı, iş güvenliği tedbirlerinin zorunluluktan ziyade bir bilinç olduğu, sosyal hakların sağlandığı işletmelerde çalışma veya çalışabilme arzusundadırlar.
İşletmeler rekabet koşulları içerisinde rakiplerine karşı üstünlük sağlamak, Pazar paylarını büyütmek, yeni ürün ve hizmet geliştmek gibi birçok faaliyeti gerçekleştirme hedefiyle birlikte bunları sağlamasında en önemli kaynağı olan insan kaynağını da geliştirmek ve sahip olmak arzusu içindedirler. Çalıştığı örgüte bağlılık duyan yaptığı işle ilgili olarak tatmin ve memnuniyet sağlamış işgörenlerin varlığı örgütlerin gelişimi açısından önem arz etmektedir. Bu durumu gerçekleştirecek olan da örgütlerin uygulamış oldukları insan kaynakları yönetimi uygulamalarıdır. İnsan kaynakları yönetimi uygulamaları ile işgörenlerin örgütsel bağlılığının arttırılması, iş tatminlerinin sağlanması örgütlerin gelişimi ve rekabet üstünlüğü sağlamaları açısından önemlidir.
Dünyada küreselleşmenin artan etkisi, tüketici algılarında meydana gelen değişmeler, rekabetin artması gibi birçok faktör toplumsal, sosyal ve ekonomik hayatı etkilemektedir. Ekonomik hayatın önemli faktörlerinin başında gelen işletmeler de bu değişimden yadsınamayacak şekilde etkilenmektedir. İşletmeler geleneksel yapılarından ayrılarak günün koşullarına ayak uydurabilmek, rekabet üstünlüğü sağlamak ve rakiplerine karşı önde olmak için kendilerini sürekli yenilemekte ve geliştirmektedir. Bu değişim ve dönüşüm kullanılan teknolojiden tüketici ilişkilerine, sundukları hizmetten ürünlerinin kalitesine kadar birçok alanda kendini göstermektedir. Bu değişimlerin yanı sıra en önemli değişim işletmelerin işgörenlere karşı sahip oldukları beklenti ve bakış açılarındaki değişimdir. Çünkü işletmeler sahip oldukları teknoloji, ürün, araç gerecin yanı sıra gerekli yetkinliklere ve yeterliliklere sahip işgörenlerinin hem günümüzde rekabet üstünlüğü sağlamada hem de işletmelerinin gelecek hedeflerine ulaşmasında önemli bir etken olduğu bilincindedirler. Diğer taraftan işgörenler de kendilerini geliştirecek fırsatların olduğu, kariyer beklentilerinin karşılandığı, adil ücret sisteminin uygulandığı, iş güvenliği tedbirlerinin zorunluluktan ziyade bir bilinç olduğu, sosyal hakların sağlandığı işletmelerde çalışma veya çalışabilme arzusundadırlar.
İşletmeler rekabet koşulları içerisinde rakiplerine karşı üstünlük sağlamak, Pazar paylarını büyütmek, yeni ürün ve hizmet geliştmek gibi birçok faaliyeti gerçekleştirme hedefiyle birlikte bunları sağlamasında en önemli kaynağı olan insan kaynağını da geliştirmek ve sahip olmak arzusu içindedirler. Çalıştığı örgüte bağlılık duyan yaptığı işle ilgili olarak tatmin ve memnuniyet sağlamış işgörenlerin varlığı örgütlerin gelişimi açısından önem arz etmektedir. Bu durumu gerçekleştirecek olan da örgütlerin uygulamış oldukları insan kaynakları yönetimi uygulamalarıdır. İnsan kaynakları yönetimi uygulamaları ile işgörenlerin örgütsel bağlılığının arttırılması, iş tatminlerinin sağlanması örgütlerin gelişimi ve rekabet üstünlüğü sağlamaları açısından önemlidir.