Yeşilçam'ın gizli imzası” Orhan Kemal, kendi adıyla yazdığı senaryolar dışında, sansür kurulu nedeniyle farklı adlar kullanarak üçyüzden fazla senaryo kaleme almıştır. Bilinmeyen Senaryolar, titiz bir çalışma ve eleme sonrasında bu toplam içinden, Orhan Kemal'in daktilosundan çıkıp yıllar sonra keşfedilen yedi senaryoyu Keşif okurlarıyla buluşturuyor.
Hem Orhan Kemal'in yapıtına hem de sinema tarihimize ışık tutacak olan Bilinmeyen Senaryolar'ı okurken, belki de izlediğiniz bir filmi anımsayacaksınız; bazı sahneler gözünüzde canlanacak, “Aaa, Orhan Kemal'inmiş!” diyeceksiniz.
“İlk kez günışığına çıkan bu senaryoları yayına hazırlarken yeniden okuma fırsatı buldum. Gözümün önünde 1960'lı yıllarda yazlık sinemalarda seyrettiğim o güzelim yerli filmlerimiz canlandı. Siyah-beyaz şehirler ve İstanbul. Bu şehirlerde yaşanan insan serüvenlerinin biz seyircileri sımsıcak saran, hüzünlü, ağlatan, güldüren ve şaşırtıcı öyküleri. Okuduğum senaryolar beni çok duygulandırdı. Belki de seyrettiğim pek çok filmin senaryosunu babam yazmıştı. Küçük bir çocuk için o zamanlar bu o kadar önemli değildi. Ama şimdi…”
Yeşilçam'ın gizli imzası” Orhan Kemal, kendi adıyla yazdığı senaryolar dışında, sansür kurulu nedeniyle farklı adlar kullanarak üçyüzden fazla senaryo kaleme almıştır. Bilinmeyen Senaryolar, titiz bir çalışma ve eleme sonrasında bu toplam içinden, Orhan Kemal'in daktilosundan çıkıp yıllar sonra keşfedilen yedi senaryoyu Keşif okurlarıyla buluşturuyor.
Hem Orhan Kemal'in yapıtına hem de sinema tarihimize ışık tutacak olan Bilinmeyen Senaryolar'ı okurken, belki de izlediğiniz bir filmi anımsayacaksınız; bazı sahneler gözünüzde canlanacak, “Aaa, Orhan Kemal'inmiş!” diyeceksiniz.
“İlk kez günışığına çıkan bu senaryoları yayına hazırlarken yeniden okuma fırsatı buldum. Gözümün önünde 1960'lı yıllarda yazlık sinemalarda seyrettiğim o güzelim yerli filmlerimiz canlandı. Siyah-beyaz şehirler ve İstanbul. Bu şehirlerde yaşanan insan serüvenlerinin biz seyircileri sımsıcak saran, hüzünlü, ağlatan, güldüren ve şaşırtıcı öyküleri. Okuduğum senaryolar beni çok duygulandırdı. Belki de seyrettiğim pek çok filmin senaryosunu babam yazmıştı. Küçük bir çocuk için o zamanlar bu o kadar önemli değildi. Ama şimdi…”