Rus arkeologlardan N. M. Yadrinsev 1889 yılında Moğolistan'da Orhon Irmağı kıyılarında bulduğu yazıtlara “Orhon Yazıtları” adını vermiştir. Danimarkalı dilci Vilhelm Thomsen'in 1893 yılında Kopenhag Bilimler Akademisinin bir toplantısında Orhon ve Yenisey yazıtlarında kullanılan “runik” yazıyı çözümlediğini bilim dünyasına duyurmasıyla bunların Türk lehçesi ile yazıldığı yönündeki savların kesin olarak doğrulanmasından sonra bu iki eser hakkında günümüze kadar pek çok araştırma yapılmıştır. Talât Tekin'in bu eseri, yapılan bu çalışmaların tarihçesi ile birlikte yazıtların tanımı ve niteliklerini de içermektedir. Metinlerin açıklamalı tercümeleri ve sözlük bölümlerinden sonra konu hakkındaki kaynakça ile eser sona ermiştir.
Rus arkeologlardan N. M. Yadrinsev 1889 yılında Moğolistan'da Orhon Irmağı kıyılarında bulduğu yazıtlara “Orhon Yazıtları” adını vermiştir. Danimarkalı dilci Vilhelm Thomsen'in 1893 yılında Kopenhag Bilimler Akademisinin bir toplantısında Orhon ve Yenisey yazıtlarında kullanılan “runik” yazıyı çözümlediğini bilim dünyasına duyurmasıyla bunların Türk lehçesi ile yazıldığı yönündeki savların kesin olarak doğrulanmasından sonra bu iki eser hakkında günümüze kadar pek çok araştırma yapılmıştır. Talât Tekin'in bu eseri, yapılan bu çalışmaların tarihçesi ile birlikte yazıtların tanımı ve niteliklerini de içermektedir. Metinlerin açıklamalı tercümeleri ve sözlük bölümlerinden sonra konu hakkındaki kaynakça ile eser sona ermiştir.