Prof. Dr. Sencer Divitçioğlu ortaçağ Türk İmparatorluğu tarihini incelerken şöyle bir tarih yöntemi kullandığını anlatıyor: Tarih bilimi, kayıtlı belgeler ile 'hayal gücü' üzerine kurulur. Eğer ortaçağ Türk tarihiyle ilgileniyorsanız birincil belgeler (ki bunlar aslen Türk Yazıtları ve Çin Yıllıkları'dır) ancak bir kütüphanenin birkaç metrekarelik raflarını kaplayacak sayıdadır. Bu demektir ki, yeni belgeler bulana dek onlardan edinilecek bilgiler sınırlı kalmaya mahkûmdur. Yani bilgiler akım değil, stok halinde gelmiştir. O vakit sorun şudur: Durağan bilgiyi nasıl devingenleştirelim? Yanıt bellidir: Verilmiş stok bilgileri öyle bir hayal gücüyle evirelim ki, ortaya çıkan yorum tarihi olgularla eşleşip bizi doğruya eriştirsin. Peki ama doğrunun 'doğru' olduğunu nasıl anlarız? Belgelerde görünmeyen, fakat var olduğu sezilen neden-olaylarını keşfederek, onlarla görünen sonuç olgularının örtüşmesini sağlayarak.
Prof. Dr. Sencer Divitçioğlu ortaçağ Türk İmparatorluğu tarihini incelerken şöyle bir tarih yöntemi kullandığını anlatıyor: Tarih bilimi, kayıtlı belgeler ile 'hayal gücü' üzerine kurulur. Eğer ortaçağ Türk tarihiyle ilgileniyorsanız birincil belgeler (ki bunlar aslen Türk Yazıtları ve Çin Yıllıkları'dır) ancak bir kütüphanenin birkaç metrekarelik raflarını kaplayacak sayıdadır. Bu demektir ki, yeni belgeler bulana dek onlardan edinilecek bilgiler sınırlı kalmaya mahkûmdur. Yani bilgiler akım değil, stok halinde gelmiştir. O vakit sorun şudur: Durağan bilgiyi nasıl devingenleştirelim? Yanıt bellidir: Verilmiş stok bilgileri öyle bir hayal gücüyle evirelim ki, ortaya çıkan yorum tarihi olgularla eşleşip bizi doğruya eriştirsin. Peki ama doğrunun 'doğru' olduğunu nasıl anlarız? Belgelerde görünmeyen, fakat var olduğu sezilen neden-olaylarını keşfederek, onlarla görünen sonuç olgularının örtüşmesini sağlayarak.