Örümcek Ağı

Stok Kodu:
9789944756532
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
111
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2011-01
Çeviren:
Ersel Kayaoğlu
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
7,87
6,30
9789944756532
388223
Örümcek Ağı
Örümcek Ağı
6.30
Birinci Dünya Savaşı'ndan Berlin'e hayal kırıklığı içinde dönen Teğmen Lohse, Yahudilerden nefret etse de geçimini Berlinli Yahudi bir kuyumcunun evinde özel öğretmen olarak kazanmaya başlar; alışık olmadığı sivil hayata uyum sağlayamayınca işinden ayrılır. Radikal sağ eylemci bir gizli örgüte katılır ve kendini Weimar Cumhuriyeti'nin siyasi karmaşasının içinde bulur. Hitler'in ve Nazizm'in ayak seslerinin duyulmaya başlandığı bir dönemde, ihtiraslı Lohse, örülmesine kendisinin de katkıda bulunduğu bir entrika, hırs ve ihanet ağına kapılmıştır. Joseph Roth, Almanya'da Weimer Cumhuriyeti'nin sonunu getiren ve Hitler dönemine giden yolu açan, radikal sağın başoyuncu olduğu siyasi komploların gerçekçi ama ürkütücü bir tablosunu çiziyor. Örümcek Ağı, çağdaş tarih için önemi bugün hâlâ, hatta belki daha fazla geçerli olan bir roman. Romanın sonunun karanlık bir geleceği ima etmesi, Joseph Roth'un Almanya'yı ve dolayısıyla bütün dünyayı bekleyen Nasyonal Sosyalizm olgusunu yıllar öncesinden sezmesinde yatabilir mi? 1920'lerin başında yazılan Örümcek Ağı, Nazizm'in yandaşlarının ve eylemcilerinin derinlikli karakter tahlilini ustalıkla işlemek yanında Hitler'in nasıl bir tehlike olacağının ipuçlarını da veriyor. Geleceği değil, 'olası bir geleceği' betimleyen Roth'un bakış açısı ne kadar karanlık olsa da Nasyonal Sosyalizmin ve Hitler'in daha sonraki uygulamaları onun kehanetlerini kat kat aşacaktır."Büyük olarak adlandırdığı ve düşündüğü şu ya da bu kişiye olan saygısını yitirdi. Nasyonal sosyalistlerle konuşuyor ve onlara pek saygı göstermiyordu, çünkü her şeyden haberdar , edilmediklerini ve sırların onlara da anlatılmadığını öğrenmişti. Theodor dinlemeyi ve kuşku duymayı öğrendi. Ona yalan söylüyorlardı. Bu, onun kalbini kırıyordu. Sorularına gem vuruluyordu. Bu yüzden iyice hırslanıyordu, cesareti bileniyordu; etkili olmak istiyordu, küçük bir bağımsızlığa sahip olmak değil; bir zincirin başlangıcı olmak istiyordu, görünmez halkası değil. Ama hırsı onu bile alt ediyor, içinden taşıyor, onu ele veriyordu; çalışkanlığı güvensizlik doğuruyordu, ateşi onu kuşkulu hale getiriyordu."
Birinci Dünya Savaşı'ndan Berlin'e hayal kırıklığı içinde dönen Teğmen Lohse, Yahudilerden nefret etse de geçimini Berlinli Yahudi bir kuyumcunun evinde özel öğretmen olarak kazanmaya başlar; alışık olmadığı sivil hayata uyum sağlayamayınca işinden ayrılır. Radikal sağ eylemci bir gizli örgüte katılır ve kendini Weimar Cumhuriyeti'nin siyasi karmaşasının içinde bulur. Hitler'in ve Nazizm'in ayak seslerinin duyulmaya başlandığı bir dönemde, ihtiraslı Lohse, örülmesine kendisinin de katkıda bulunduğu bir entrika, hırs ve ihanet ağına kapılmıştır. Joseph Roth, Almanya'da Weimer Cumhuriyeti'nin sonunu getiren ve Hitler dönemine giden yolu açan, radikal sağın başoyuncu olduğu siyasi komploların gerçekçi ama ürkütücü bir tablosunu çiziyor. Örümcek Ağı, çağdaş tarih için önemi bugün hâlâ, hatta belki daha fazla geçerli olan bir roman. Romanın sonunun karanlık bir geleceği ima etmesi, Joseph Roth'un Almanya'yı ve dolayısıyla bütün dünyayı bekleyen Nasyonal Sosyalizm olgusunu yıllar öncesinden sezmesinde yatabilir mi? 1920'lerin başında yazılan Örümcek Ağı, Nazizm'in yandaşlarının ve eylemcilerinin derinlikli karakter tahlilini ustalıkla işlemek yanında Hitler'in nasıl bir tehlike olacağının ipuçlarını da veriyor. Geleceği değil, 'olası bir geleceği' betimleyen Roth'un bakış açısı ne kadar karanlık olsa da Nasyonal Sosyalizmin ve Hitler'in daha sonraki uygulamaları onun kehanetlerini kat kat aşacaktır."Büyük olarak adlandırdığı ve düşündüğü şu ya da bu kişiye olan saygısını yitirdi. Nasyonal sosyalistlerle konuşuyor ve onlara pek saygı göstermiyordu, çünkü her şeyden haberdar , edilmediklerini ve sırların onlara da anlatılmadığını öğrenmişti. Theodor dinlemeyi ve kuşku duymayı öğrendi. Ona yalan söylüyorlardı. Bu, onun kalbini kırıyordu. Sorularına gem vuruluyordu. Bu yüzden iyice hırslanıyordu, cesareti bileniyordu; etkili olmak istiyordu, küçük bir bağımsızlığa sahip olmak değil; bir zincirin başlangıcı olmak istiyordu, görünmez halkası değil. Ama hırsı onu bile alt ediyor, içinden taşıyor, onu ele veriyordu; çalışkanlığı güvensizlik doğuruyordu, ateşi onu kuşkulu hale getiriyordu."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat