Başka uluslarda neredeyse benzeri görülmeyen Türk - Türkmen aşiret özelliklerinin başında, devlet kurma eğilimi gelmektedir. İster münferiden ister federasyonlar biçiminde aşiretler arası birleşmeler sonucu, Türkiye Cumhuriyeti hariç tüm Türk devletleri, Türkmen aşiretleri tarafından kurulmuştur. Önderleri tartışılmaz bir otoriteye sahip, askeri anlayış ve üste kesin itaat gibi özellikler Türk aşiret geleneğinden gelmektedir.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun dağılmasıyla 1118-1508 yılları arasında Irak ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ortaya çıkan Erbil ve Musul Atabeyleri, İlhanlılar, Karakoyunlu ve Akkoyunlular tarafından kurulan Emirlikler, Osmanlıya destek olmalarının yanı sıra zaman zaman da sorunlar çıkartmışlardır. 1393 yılında Irak'a giren Timur, Abbasilere destek veren Akkoyunlulara karşı Karakoyunlularla ittifaka girmiş, ikinci seferinde ise ilk hedefi Karakoyunlular olmuştur. 1402 Ankara Muharebesi'nin de sonucu ortadadır. Daha sonra bölge 1514'de Çaldıran Muharebesi'nden sonra Fatih Sultan Mehmet'in Uzun Hasan'ı mağlup etmesiyle Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Aşiret sistemine bağlı olan Türkmenler yabancılık çekmeden derhal Osmanlı tebaası olmayı kabul ettiler ve Osmanlı toplumunda yaşamlarını sürdürdüler. Türk aşiret sisteminde idari, siyasi, ekonomi, adalet, eğitim gibi çeşitli konularda deneyimleri olan ve hoşgörü, sadakat prensiplerine bağlı bu fertler kendilerini kolayca Osmanlı sistemine adapte ettiklerinden dolayı ihtisasları olan işlerde görev almaya başladılar. Özellikle, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1534 yılındaki bölgeye tam hakimiyeti ve Irak'ın Osmanlı topraklarına katılmasıyla Türkmen aşiretlerinin klasik yapısı sona ermiştir. Böylece Kanuni döneminden başlayarak Türkmenler, Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtiyacı olduğu bölgelere devlet adamı ve bürokrat temininde kaynak teşkil etmişlerdir.
Başka uluslarda neredeyse benzeri görülmeyen Türk - Türkmen aşiret özelliklerinin başında, devlet kurma eğilimi gelmektedir. İster münferiden ister federasyonlar biçiminde aşiretler arası birleşmeler sonucu, Türkiye Cumhuriyeti hariç tüm Türk devletleri, Türkmen aşiretleri tarafından kurulmuştur. Önderleri tartışılmaz bir otoriteye sahip, askeri anlayış ve üste kesin itaat gibi özellikler Türk aşiret geleneğinden gelmektedir.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun dağılmasıyla 1118-1508 yılları arasında Irak ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ortaya çıkan Erbil ve Musul Atabeyleri, İlhanlılar, Karakoyunlu ve Akkoyunlular tarafından kurulan Emirlikler, Osmanlıya destek olmalarının yanı sıra zaman zaman da sorunlar çıkartmışlardır. 1393 yılında Irak'a giren Timur, Abbasilere destek veren Akkoyunlulara karşı Karakoyunlularla ittifaka girmiş, ikinci seferinde ise ilk hedefi Karakoyunlular olmuştur. 1402 Ankara Muharebesi'nin de sonucu ortadadır. Daha sonra bölge 1514'de Çaldıran Muharebesi'nden sonra Fatih Sultan Mehmet'in Uzun Hasan'ı mağlup etmesiyle Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir. Aşiret sistemine bağlı olan Türkmenler yabancılık çekmeden derhal Osmanlı tebaası olmayı kabul ettiler ve Osmanlı toplumunda yaşamlarını sürdürdüler. Türk aşiret sisteminde idari, siyasi, ekonomi, adalet, eğitim gibi çeşitli konularda deneyimleri olan ve hoşgörü, sadakat prensiplerine bağlı bu fertler kendilerini kolayca Osmanlı sistemine adapte ettiklerinden dolayı ihtisasları olan işlerde görev almaya başladılar. Özellikle, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1534 yılındaki bölgeye tam hakimiyeti ve Irak'ın Osmanlı topraklarına katılmasıyla Türkmen aşiretlerinin klasik yapısı sona ermiştir. Böylece Kanuni döneminden başlayarak Türkmenler, Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtiyacı olduğu bölgelere devlet adamı ve bürokrat temininde kaynak teşkil etmişlerdir.