Osmanlı Devleti, gayrimüslimleri millet esasına göre tasnif etmiş ve zimmı halkla devlet arasındaki ilişkileri her millet için tayin edilen cemaatbaşları aracılığıyla yürütmüştür. Gayrimüslimlerin aile hukuklarını ilgilendiren durumlar, din adamlarının tayini ve mabetlerin yönetimi gibi dini hayatlarıyla ilgili düzenlemeler onların iç işlerinden kabul edilerek müdahale edilmemiş, bu tür düzenlemeler cemaat temsilcilerinin inisiyatifine bırakılmıştır. Bununla birlikte gayrimüslimler evlenme, boşanma, nafaka ve miras gibi aile huku başta olmak üzere her türlü meselelerini yoğun bir şekilde Osmanlı mahkemelerinde çözmeyi tercih etmişlerdir. Ayrıca Osmanlı şehirlerindeki bu gayrimüslimler, karşılıklı ziyaret, şahitlik, vekillik, kefillik ve borç alıp-verme gibi gündelik hayatın her alanında Müslümanlarla komşuluk ilişkilerinde bulunmuşlar, mülk alım satımı, imalat ve ticaret gibi ekonomik faaliyetlerin içinde yer almışlar, bütün bu hususlarda gerek idarenin gerekse çoğunluğu oluşturan Müslümanların planı bir baskısıyla karşılaşmamış, onların desteklerini daima yanlarında hissetmişlerdir. Söz konusu hususlar ilgili dönemlerin canlı şahitleri niteliğinde olan Şer'iyye Sicilleri'nde genişçe yer almıştır.
Osmanlı Devleti, gayrimüslimleri millet esasına göre tasnif etmiş ve zimmı halkla devlet arasındaki ilişkileri her millet için tayin edilen cemaatbaşları aracılığıyla yürütmüştür. Gayrimüslimlerin aile hukuklarını ilgilendiren durumlar, din adamlarının tayini ve mabetlerin yönetimi gibi dini hayatlarıyla ilgili düzenlemeler onların iç işlerinden kabul edilerek müdahale edilmemiş, bu tür düzenlemeler cemaat temsilcilerinin inisiyatifine bırakılmıştır. Bununla birlikte gayrimüslimler evlenme, boşanma, nafaka ve miras gibi aile huku başta olmak üzere her türlü meselelerini yoğun bir şekilde Osmanlı mahkemelerinde çözmeyi tercih etmişlerdir. Ayrıca Osmanlı şehirlerindeki bu gayrimüslimler, karşılıklı ziyaret, şahitlik, vekillik, kefillik ve borç alıp-verme gibi gündelik hayatın her alanında Müslümanlarla komşuluk ilişkilerinde bulunmuşlar, mülk alım satımı, imalat ve ticaret gibi ekonomik faaliyetlerin içinde yer almışlar, bütün bu hususlarda gerek idarenin gerekse çoğunluğu oluşturan Müslümanların planı bir baskısıyla karşılaşmamış, onların desteklerini daima yanlarında hissetmişlerdir. Söz konusu hususlar ilgili dönemlerin canlı şahitleri niteliğinde olan Şer'iyye Sicilleri'nde genişçe yer almıştır.