Osmanlı Devleti'nin son yüzyılına damgasını vuran en kritik, en hassas gelişmelerden biri de, 1835 yılından itibaren gayrimüslim tebaanın muvazzaf olarak silah altına alınmasıyla başlar.
İmparatorluğun nüfus yapısının en sosyoekonomik dengelerinin Müslümanlar aleyhine bozulmasına, iktisadi çöküşünün hızlanmasına neden olan ve 84 yıl boyunca devlet erkanı arasında bitmez tükenmez tartışmalar yaratan bu serüven, 1919 yılında Mondros Mütarekesi'yle son bulur.
Bugüne kadar, bu konuda akademik düzeyde yapılan, böylesine kapsamlı ilk ve tek çalışma özelliğini taşıyan bu araştırmanın temel kaynağını, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nin değişik fonlarında bulunan devletin resmi belgeleri oluşturmuştur.
Elinizdeki kitabın, özellikle askeri tarihimize ve azınlık sorunlarına ilgi duyanların kitaplığında, tarih literatürümüzün vazgeçilmez bir kaynağı olarak kendine müstesna bir yer açacağından hiçbir kuşkumuz yok.
Osmanlı Devleti'nin son yüzyılına damgasını vuran en kritik, en hassas gelişmelerden biri de, 1835 yılından itibaren gayrimüslim tebaanın muvazzaf olarak silah altına alınmasıyla başlar.
İmparatorluğun nüfus yapısının en sosyoekonomik dengelerinin Müslümanlar aleyhine bozulmasına, iktisadi çöküşünün hızlanmasına neden olan ve 84 yıl boyunca devlet erkanı arasında bitmez tükenmez tartışmalar yaratan bu serüven, 1919 yılında Mondros Mütarekesi'yle son bulur.
Bugüne kadar, bu konuda akademik düzeyde yapılan, böylesine kapsamlı ilk ve tek çalışma özelliğini taşıyan bu araştırmanın temel kaynağını, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nin değişik fonlarında bulunan devletin resmi belgeleri oluşturmuştur.
Elinizdeki kitabın, özellikle askeri tarihimize ve azınlık sorunlarına ilgi duyanların kitaplığında, tarih literatürümüzün vazgeçilmez bir kaynağı olarak kendine müstesna bir yer açacağından hiçbir kuşkumuz yok.