Godfrey Goodwin, bu kitapta İslam sanatının ve mimarlığının bilimsel temellerini, Anadolu'yu karış karış tarayarak kaydettiği yüksek kaliteli fotoğraflarla âdeta belgeliyor. Kubbe detayları, kubbenin üzerine oturtulduğu fil ayakları, sıcak suyun bir hamamda mermerlerin altından ustaca dolaştırılması, güneş sıcaklığının ve aydınlığının optimal seviyede kullanılması mimarinin bugün de temel sorunları değil mi! Yazarın Osmanlı tarihine aşina olduğu zaten bilinir... Mimarinin temel endişeleri, hatta bazen can sıkıcı bir şekilde kendini tekrar eden formlarının dışında, insanı büyük bir zevk ve merakla içine alan mimari süsleme sanatları ve temel mimarlık üretiminin bir parçası ve devamı olan ahşap işçiliği, kalem işleri, varak yaldız, doğal ve yapay aydınlatma, akustik gibi ince mimari işlerde de eğitici bilgiler veriyor. Goodwin'in tarihçi arka planı ise, onun bu eserini kuru bir mimarlık kitabı olmaktan çıkarıp formların ve estetiğin, dönemin siyasal süreçleri ile girdiği renk, hacim ve duygu ilişkilerini de yansıtıyor. Bilimsel bütünlükten kopmadan mimariden tarihe, tarihten mimariye geçerek: tarihi mimarlıkta tanımlarken mimarlığı da tarih boyutu içinde anlatıyor. Okurken Goodwin'in tarihimizi ve kültürümüzü ne kadar sevdiğini anlıyorsunuz. Tarihi sevmeden, Türkiye'yi sevmeden, mimarlığı sevmeden böyle görkemli bir kitap yazılamazdı zaten...
Godfrey Goodwin, bu kitapta İslam sanatının ve mimarlığının bilimsel temellerini, Anadolu'yu karış karış tarayarak kaydettiği yüksek kaliteli fotoğraflarla âdeta belgeliyor. Kubbe detayları, kubbenin üzerine oturtulduğu fil ayakları, sıcak suyun bir hamamda mermerlerin altından ustaca dolaştırılması, güneş sıcaklığının ve aydınlığının optimal seviyede kullanılması mimarinin bugün de temel sorunları değil mi! Yazarın Osmanlı tarihine aşina olduğu zaten bilinir... Mimarinin temel endişeleri, hatta bazen can sıkıcı bir şekilde kendini tekrar eden formlarının dışında, insanı büyük bir zevk ve merakla içine alan mimari süsleme sanatları ve temel mimarlık üretiminin bir parçası ve devamı olan ahşap işçiliği, kalem işleri, varak yaldız, doğal ve yapay aydınlatma, akustik gibi ince mimari işlerde de eğitici bilgiler veriyor. Goodwin'in tarihçi arka planı ise, onun bu eserini kuru bir mimarlık kitabı olmaktan çıkarıp formların ve estetiğin, dönemin siyasal süreçleri ile girdiği renk, hacim ve duygu ilişkilerini de yansıtıyor. Bilimsel bütünlükten kopmadan mimariden tarihe, tarihten mimariye geçerek: tarihi mimarlıkta tanımlarken mimarlığı da tarih boyutu içinde anlatıyor. Okurken Goodwin'in tarihimizi ve kültürümüzü ne kadar sevdiğini anlıyorsunuz. Tarihi sevmeden, Türkiye'yi sevmeden, mimarlığı sevmeden böyle görkemli bir kitap yazılamazdı zaten...