“Sami Arslan, Osmanlı'da Bilginin Dolaşımı adlı eserinde tarih sözlüğümüzdeki ‘yazma eser'leri, atalarımızın izlerini (meâsir el-âbâ) koruyan metinleri, onlara yeni izler koyan, aynı zamanda yeni gizler katan, ancak mevcut gizleri de idrak etmemize vesile olacak karineleri veren müstensihler, dolayısıyla istinsah etkinliği üzerinden bir okumaya tabi tutuyor. Arslan'ın bu çalışması, kanaatimizce en geniş anlamıyla felsefe-bilim tarihi çalışmalarında yeni ufuklar açacak ve bilgimizi genişletecek imkanları taşıyor.”
“Sami Arslan, Osmanlı'da Bilginin Dolaşımı adlı eserinde tarih sözlüğümüzdeki ‘yazma eser'leri, atalarımızın izlerini (meâsir el-âbâ) koruyan metinleri, onlara yeni izler koyan, aynı zamanda yeni gizler katan, ancak mevcut gizleri de idrak etmemize vesile olacak karineleri veren müstensihler, dolayısıyla istinsah etkinliği üzerinden bir okumaya tabi tutuyor. Arslan'ın bu çalışması, kanaatimizce en geniş anlamıyla felsefe-bilim tarihi çalışmalarında yeni ufuklar açacak ve bilgimizi genişletecek imkanları taşıyor.”