Osmanlı'da Ordu ve Savaş, Osmanlı savaş sistemini, Osmanlıların Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki başarılarının ayrıntısında inceleyen etkileyici ve özgün bir çalışmadır. Öncelikle Osmanlı askeri teşkilatının gelişimine ve bunun bir değişim süreci içinde Osmanlı toplumu üzerindeki etkisinin sonuçlarına odaklanan kitap, Osmanlıların askeri açıdan neden böyle yoğun bir ilgi odağı olduğunu analiz ederek, mevcut literatürde tarih yazımıyla ilgili dengeleri düzeltiyor. Osmanlı askeri tarihinin mali, teknolojik, taktik ve politik boyutları üzerine bazı yayınlar olmakla birlikte, savaşın fiziksel ve psikolojik gerçeklerini Osmanlı askerinin yaşadığı şartlara göre yansıtmak ya da canlandırmak için yapılan çalışmalar şimdilik pek azdır. Rhoads Murphey, bu durumu dengelemeye çalışıyor ve askeri harekâtlarla ilgili konuları öne çıkararak, bazı seferlere ilişkin detaylı bir inceleme sunuyor. Bu kitapta, 1638 yılında Bağdat siperlerindeki hayatı, bu siperleri kazanlarla birlikte gözümüzün önüne getiren canlı anlatımlarla karşılaşıyoruz. Aynı zamanda, Osmanlı askeri tarihi konusunda, Osmanlıların belli seferlerdeki başarı ya da başarısızlıklarının ayrıntılı analizleri üzerine yapılandırılan sıradan yaklaşımlara bir alternatif olarak, açıklayıcı sonuçlar yerine, sürecin anlaşılmasına öncelik veriliyor. Uzun zamandır beklenen bu çalışma, Yeni Çağ'ın başındaki Osmanlı savaşları hakkındaki en güvenilir kitap niteliğini kazanarak, Osmanlı İmparatorluğu'nu ve genel olarak o çağdaki Avrupa tarihini araştıranlara çok yararlı olacaktır.
Osmanlı'da Ordu ve Savaş, Osmanlı savaş sistemini, Osmanlıların Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki başarılarının ayrıntısında inceleyen etkileyici ve özgün bir çalışmadır. Öncelikle Osmanlı askeri teşkilatının gelişimine ve bunun bir değişim süreci içinde Osmanlı toplumu üzerindeki etkisinin sonuçlarına odaklanan kitap, Osmanlıların askeri açıdan neden böyle yoğun bir ilgi odağı olduğunu analiz ederek, mevcut literatürde tarih yazımıyla ilgili dengeleri düzeltiyor. Osmanlı askeri tarihinin mali, teknolojik, taktik ve politik boyutları üzerine bazı yayınlar olmakla birlikte, savaşın fiziksel ve psikolojik gerçeklerini Osmanlı askerinin yaşadığı şartlara göre yansıtmak ya da canlandırmak için yapılan çalışmalar şimdilik pek azdır. Rhoads Murphey, bu durumu dengelemeye çalışıyor ve askeri harekâtlarla ilgili konuları öne çıkararak, bazı seferlere ilişkin detaylı bir inceleme sunuyor. Bu kitapta, 1638 yılında Bağdat siperlerindeki hayatı, bu siperleri kazanlarla birlikte gözümüzün önüne getiren canlı anlatımlarla karşılaşıyoruz. Aynı zamanda, Osmanlı askeri tarihi konusunda, Osmanlıların belli seferlerdeki başarı ya da başarısızlıklarının ayrıntılı analizleri üzerine yapılandırılan sıradan yaklaşımlara bir alternatif olarak, açıklayıcı sonuçlar yerine, sürecin anlaşılmasına öncelik veriliyor. Uzun zamandır beklenen bu çalışma, Yeni Çağ'ın başındaki Osmanlı savaşları hakkındaki en güvenilir kitap niteliğini kazanarak, Osmanlı İmparatorluğu'nu ve genel olarak o çağdaki Avrupa tarihini araştıranlara çok yararlı olacaktır.